12 Mart 2011 Cumartesi

Baphomet (US,Utah) - Children of Doom (2010) [comp]



Karşımızda bu ismi ilk kullanan Utah, Salt Lake Sea menşili Baphomet duruyor. 87”de kaydedilen tek demoluk grup, kendilerini satanizme adamış ve geçtiğimiz sene compilation şeklinde aynı parçaları outro ve bir tane interlude eklenmiş halde saldılar bu vahşeti üzerimize. Bu toplama çıkmadan evvel 4 gözle arıyordum yarı yıl kadar bir süredir, lakin hiç izine rastlamıyordum net alemlerinde. Dersimize iyi çalışırız. Bizim işimiz böyle göz nurları nete sızdığı vakit, hiç zaman kaybetmeden tüketmektir. Doğrusu burada tüketmekten daha fazla yapılacak bir materyaller olduğundan… Bir tur döndürdükten sonra bir de siz bakın… Buradaki işler sizi tıpkı köprü altlarında yaşam mücadelesi veren tinerciler gibi aç hissetmenize neden olur.

Grup proto-death/thrash yapmış olduğunu daha ilk parçadan belli ediyor. Death metal kadara kazımalı bir iş var karşımızda. Ben parçaları playliste attığım an, ilk evvel alışılmamış parça uzunlukları dikkatimi çekti. Ve ister istemez acaba kazımaya az mı yer ayırmışlar diye geçirdim içimden. Tam aksine burada verilen her dakikanın emeği fazlasıyla verilmiş olduğuna şahit oluyorsunuz ! Baştan sona bir kıyım şeklinde ilerleyen katliyam makinası var karşınızda. Nefesinizi bir soluk alıp tutarsanız, inanın bırakacak an gözlemeye kalkışmanız çok yersiz olur. Gitar yapılarında kazımanın önüne geçilmeyecek derecede progresif bir yapı mevcut. “Hoppalaa” demeyin hemen ! Gitarlar genellikle hızlı çalındığından ve bayma noktasında bir abukluk denenmeye kalkışılmadığı için çok da olgun durmuş. Yani öyle teknik yapacam, bir riffte 10 adet nota basacam gibi sidik yarıştırmalara girişilmediği için takdire şayan bir iş çıkmış.

Orj kadro bozulmamış;

Mark Earl - Vokal, Gitar (Death Cry)
Mike Mulholland - Bas (Slaughterchrist)
Paul Gilbert - Davul (Death Cry)

Bu zalimlerin parçaları da;
1. Children of Doom
2. Evil Witchery
3. Death Cry (The Ultimate Downfall)
4. Satanic Feast
5. Necromancy
6. Untitled/Track 6 (Screaming)

Gitar riffleri akılda kalıcı, ve kompozisyonlar sağlam biçimde biçimlendirilmiş. Yalnız sololar biraz gömülü olduğu için dikkatinizden kaçabilir, oysa ki gerçekten iyi sololar atılmış. Solo attım mı attım koy gerisine şeklinde bir tutum yok, özenildiği belli. Ses olarak davulun altında gömülü kalmıyor, ve tüm riffleri takip edebileceğiniz kadar net bir kayıt olmuş. Riffler birbiri ardına riff bombardımanına tutuyor sizi, sürekli olarak uyarılıyorsunuz yani. Organik mi organik, karanlık mı karanlık. Leadler uzun tutulmuş, ve iyi olduklarından çok da iyi etmişler. Bazı riffler gerçekten karanlık havayı çok vurucu bir biçimde yansıtmış. Konseptin hakkını vermiş diyebilirim gönül rahatlığıyla. Artık böyle müzik yapmıyorlar ne yazıkki…

Davulları ilk parçada duyar duymaz, ortalamadan iyi bir davulcu olduğunu anlıyorsunuz. Hele ki “Necromancy” parçası baştan sona gitar olarak da davul olarak da ejekülatif bir parça. Durmak bilmeyen, ucu bucağı belli olmayan ölümüne kazımadan ibaret. İlk dinlediğimde yere yapıştırmıştı, ve hala da etkisini kaybetmiş değil. Hayet saymaları, ve sıkça kullanılan blastbeatler, çift kros kazımaları klasik kazımaların vazgeçilmezi olduğundan, sadelikten vazgeçmemişler.



Bası derinden olsa da rahat algılayabliyorsunuz. Gitar tek olduğundan gitarın ardı hiç boş kalmıyor, devamlı olarak güçlü bir ses sirkülasyonu var grupta. Old skool işlerin olmazsa olmazı bas enstrumanı ön planda olmasa da yerini şeklini almış.

Vokal ise yarı death metal vokal hali, yırtık ama öyle yüksek sesle naralar atan gibi değil. Mille’nin birazcık daha brutal halini düşünün, sanırım yakın olmuş olur.

Sözler alabildiğine satanizmin dibine vurmuş, bu kapaktan da çok belli. “Death cry (The ultimate downfall)” parçası satanik ritüel alemlerini hatırlatırcasına yarı halde fısıldayarak münfirit sözler söyleyen bir şahıs var. Outro da acı dolu yakarış ve gazaba uğramışların feryatları birbirine geçmiş olarak duyuyoruz.

Kapakta ayakta duran tek elinde uzun bir sopa tutan Lucifer, hemen önünde düşmüş 2 meleğe bir şeyleri şart koşarcasına bir kompozisyon görüyorum.
Grubu old skool işler peşinde koşturanlar, keçicilikte çok varım, varımı yokumu alın diyorsanız, bu grup tam sizlik. 666% gerçek underground işi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails