18 Ocak 2011 Salı

Ignivomous - Death Transmutation (2009)



Avustralya'nın yanlış yaptığı sık görülmez, hele bir de NWN etiketliyse....

Carnage, Grave, Dismember gibi grupların, yani İsveç death metal soundunun oluştuğu dönemlere (87 - 89) bir worship söz konusu durum var Ignivomous'da. Grup 2006 yılının yarısında kurulmuştu, ve 2009'da death metal türünde şüphesiz yılın en gaddar albümünü piyasaya sürdüler: "Death Transmutation".

Grup İsveç'in old skool krallarına gitarların ilk saniyesinden saygılarını sunduğunu kemiklerinizin içine nüfus eden sonik patlamalarla bunu "fazlaca" anlatarak ambale ediyor sizi. Bu sound "Into the Grave" i düşünün, ve en az x2 daha sertini gaddarını düşleyebiliyorsanız düşleyebiliyorsunuzdur. Gitarlara devam etmeden kadroya bakalım;



Jael Edwards - Vokal/Bass (Accursed (Aus), Exercitus)
Sean Hinds - Gitar (Earth (Aus), Cryptal Darkness, Exercitus, Urgrund, Zero)
Chris Broadway aka Chris Volcano - Davul, Vokal (Abominator, Deströyer 666, Destruktor, Denouncement Pyre, Urgrund)

Gitar yapısı karanlık riffler içeriyor tıpkı Inkan ve Immo'da olduğu gibi, bunun dışında Immo'nun kaotikliği abartıya kaçmadan kullanılmış diyebilirim, yani öyle bayık bir tekniklik söz konusu değil. Böyle olduğu için hızar oğlu hızar gitarları takip etmek yer yer güç olabiliyor, özellikle son sürat koşturulan yerlerde eğitimsiz kulaklara bulanık gelmesi olağan. Tonlar savaş satırlarını andırıyor adeta, Dismember'daki gibi ince ve keskin değiller. Bunun durdurak bilmeyen ardı arkası kesilmeyen izole şeklinde fırtına estiren gitarlar gayet kalın ve beyin amcıklaması geçirmenizde davul ile yarışır.

Yüksek tempo giden gitarlar beklenmedik anlarda kesilip, bir başka hastalıklı rifflerle bağlanıyor. Uzun parçalar bu durumda vaktin nasıl geçtiğini hissettirmiyor bile dinleyiciye. Kimi yerler ise doom metal yavaşlığında atmosferi güçlendirmede büyük rol oynamış, bu yerlere sık rastlamıyoruz ve tadında kullanıldığı aşikar.

Parçaları görelim;

1. Hedonistic Pain Ritual
2. Death Transmutation
3. Noneuclidean Maelstrom
4. The World Upon Nihil
5. Beckoned to a Global Tomb
6. Bereft of the Intelligible Realm
7. Alchemy of Suffering

Evet gitarlar old skool kovalayanların takdir edeceği gibi lağıyıyla icra edilmiş zincirlemelerden oluşmakta, lakin sololara biraz özenilebilirdi, şimdi davula gelelim;

Davulcu "Volcano" lakabıyla gerçekten bir kaos havası estirmekte albümün başından sonuna tavizsiz trampet dövmeleriyle, insan hiçmi yorulmaz eh dedirtiyor. Acayyip saldırgan tarzının altında farklı farklı partlar döşemiş, bu hızını kesmeye engel olmamış. Dur durak bilmeyen twinlerleriyle çeşitli zil atraksiyonları, senkoplarıyla beraber bu güçlü sounda çok iyi uyan bir ton da elde edilmiş. Kısa kısa blast koşturmaları parçalara hararet katmış ve uzun parçalarda kullanıldığında ise dikkatleri koparmamak adına başarılı olunmuş diyebilirim.



Basları çalan kişi vokalci aynı zamanda, Cronos Dayı'nın "bulldozer" bas dediği bu olsa gerek. Neredeyse tıpkı "Into the Grave" deki gibi, geçtiği toprakları talan edip, bitki örtüsü ne var ne yok kökünden kaç kat altını kazayan cinsde süregelmiş. Basa bu albümde doyacaksınız.

Vokalci müziğe iyi bir hava katmış. Derin, karanlık bir okuyuşu var amcanın. Ses olarak Craig Pillard'a biraz benzetilebilir. Okuyuşu hızlı denemez, yer yer uzatmalar, cümle sonlarında da brutal tünellemeler gibi bağrışlar yakalayabilirsiniz. Okuyuş anlaşılır biçimde gayet.

Grup sözleri okkültizmden almakta ve bunu bir şekil ayin vari dizilişiyle kapaklarına yansıtmış. Kapakta bir ayinin başlayışından önce kıdemli birinin beklendiği, zamanın durduğu, kasvetli birt ortam betimlenmeye çalışılmış gibi.

Sevenler, sevmeyenler; bu işi nydm ciler sever. Bu işi karanlık takipçiler sever. Modernciler uzak dursun yeter.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails