31 Ocak 2011 Pazartesi

Six-String Samurai (1998)





Bazı filmler vardır defalarca izlemeyi bırakın aynı günde bir kaç sefer izleseniz dahi bıkmaz daha fazla izlemek istersiniz.Bu tarz filmler genel de yüz ifadesin de şekerli bir gülümseme bırakır.Six String Samuria'da işte böyle bir film.

1998 yapımı olan B-sınıf şaheser,post-apokaliptik ve post-nükleer filmler arasında bambaşka bir yere sahip.Sıradan bir B-sınıfı yönetmeni olan Lance Mungia tarafından
yönetilen filmin senaryosu ise aynı zaman da baş rol de yer alan Jerrey Falcon ile Mungia tarafından ortak yazılmış.

80'ler sonu Video dönemine ait bir çok filmde yer alan Jerrey Falcon.Bu ıssız topraklar da canlandırdığı Buddy karakteri ile turnayı gözünden vurmuş.Gerçekte de
dövüş sanatları eğitimi olan oyuncunun tüm filmlerinde olduğu gibi bu filmde de dövüş sahneleri tatmin edici.

Oz büyücüsü(Wizard of Oz) ile iskoçyalı(Highlander) kıvamında olan filmin mevzusu ise oldukça uçuk.


1957 yılında Sovyet Rusyası A.B.D'e nükleer saldırıda bulunur.Tüm A.B.D topraklarını ele geçirmelerine rağmen Lost Vegas adında ki özürlüğün son kalesi olan bu yerin Kralı Elvis tarafından yönetilmektedir.Gün gelir ve Elvis hayata veda edince kralın tahtına oturacak kişi Lost Vegas'ta en iyi sahne performansını sergilemek zorundadır.

Issız toprakların dört bir yanından bu yarışmaya katılmak için bolca savaşçı/müzisyen gelmektedir.Buddy adında ki bir müzisyen/savaşçı da
Lost Vegas'ın yolunu tutmuş ancak başına geleceklerden habersiz bir
şekil de amacına odaklanmıştır.


Her şey yol da karşısına çıkan çocuk ile başlar ve ne kadar başta ondan
kurtulmaya çalışsa da ilerleyen günler de karşılıklı yardımlaşmalar sonucu
birbirlerine alışırlar.Hemen hemen tüm apokaliptik filmlerde olduğu gibi
Six String Samurai'da da retro-Futuristik öğeler yer almakta.

Film de Baş karakterimiz olan Buddy'i gibi bir çok Müzisyen/savaşçının peşine düşüp tahta kendi oturmak isteyen Death adında ki azrail tiplemesi fazlası ile Slash'ı andırmaktadır.Filmin bir bölümünde karşılıklı solo atışmaları ise oldukça gaz.


Falcon'nun canlandırdığı Buddy karakteri ise koca gözlükleri ile meşhur olan Buddy Holly'dir.Ayrıca Film'ın müzikleri o kadar iyi seçilmiş ki adeta bir müzikal havasına bürünmüş.Müzikler ise Red Elvises ve Brain Tyler'a ait.


Filmin yayımlanmasından bir kaç ay sonra piyasaya sürülen çizgi romanı da gayet güzel.Bunun dışında en son yayımlanan Fallout:New Vegas adlı oyunun içeriğinde filmden bir çok esinlenme yer almakta.

Issız toprakların takipçilerinin beyaz ışığı görmeden önce mutlaka izlemeleri gereken bir film olduğunu dile getirebilirim.



Haribo Puanı:If you scratch my guitar, I'll kill you.

Lord magius/Haribo extreme culture aittir.


Devamını okuyun...>>

30 Ocak 2011 Pazar

Offal Röportajı



Brezilya'dan Splatterfest. Offal ile yeni röportajımız.

Öncelikle merhabalar!!!Röportajı kabul ettiğiniz için teşekür ederiz.

Old skoll death metal adına daha temiz kayıtlı bir albüm yapmışsınız avrupa da ya da amerika da olan yeni çıkışlı türdaşlarınıza göre.Tepkiler nasıl albüm adına?


André: Wohhh, insanlar yeni albümümüzle oldukça eğleniyorlar ! Yorumları almaya başladık ve gerçekten iyi oluyor ! Yeni malzeme eskisinden biraz daha farklı ve çoğu kişi bir gelişme veya onun gibi birşey olarak görüyor fakat diğerleri evvelki işlerle de devam etmekte... Sonuçta işlerin gidişatından oldukça tatmin olduk !

Kayıdı nerde yaptınız ve Ne kadar süre aldı? Kayıt aşamasında herhangi bir zorluk yaşadınız mı ?

Tersis: Kayıt süreci 2009 martından kasımına AvantGarde Studio'da yer aldı. (Curitiba/PR - Brazil) Sanırım zaman bize bazı güçlükler getirdi: o sırada, herkes özel ve profesyonel yaşamıyla meşguldü.. Web sayfamızdan da görebileceğiniz üzere, davulları kaydettikten sonra tellileri kaydedene değin birkaç ay aldı. Bildiğiniz üzere davul saatlerce ince,zahmetli ayarlar gerktirir. (temizleme, dengeleme, metrenomla beatleri kuvvetlendirmek) Tüm kayıt sürecinin 10 vidyosunu kaydettik. Hepsini “The Slasher (Ob)sessions”da sitemizde (http://www.offalgore.com/the-slasher-obsessions/) ya da YouTube kanalından (http://www.youtube.com/offalgore) izleyebilirsiniz.

Albüm kapağı ve lirikleri gayet başarılı buldum ve hatta albüm içi fotografıda yüzümü güldürdü(vhs kasetleri ve patlamış mısırlar).Korku filmlerinden esinlendiğiniz şarkılarda nelere dikkat ediyorsunuz?

Tersis: Yorumunuz için teşekkürler.. Bu bira bağımlısı splatstick gore film delisinin yaşamı işte, hehe. Bu senaryoyu kafamızda uzun zaman önce yarattık ve albüm içeriğiyle mükemmel uyum sağlıyor. Sanırım biz her zaman bu eski atmosferi, Death Metal köklerinden ve birşekil bu konseptleri korku estetiğini almaya çalışıyoruz.Kompozisyon süreci esasında zihinlerimizin sunulacak konseptte yoğunlaştığı tutulma sürecidir.

Sanırım albümde yer alan bir parçanın sözlerini Elektrokutioner tarafından yazılmış. Nasıl irtibat geçtiniz?

André: İrtibata geçtiğim ilk an neredeyse 2 yıl önceydi, onun birkaç grubundan malzeme aldığımda, fakat sözleri bizim için yazmamızı öneren arkadaşımız Billy Nocera idi (RAZORBACK RECORDS/SCAREMAKER). Bize harika korku sözleri hakkında kimin yardım edebileceğini sorduğumda Wayne ile irtibata geçmemi söyledi, ben de öyle yaptım. Ne istediğimiz hakkında ona anlattım, ve o iki müthiş söz buldu Feast for the Dead ve Onslaught of Dismemberment parçalarında kullanmamız için. Gelecek çıkışlarda umarım ki onunla tekrar çalışırız ! tüm gruplarına bakmaya çalışın fakat özellikle the wizard of gore Stevo do Caixão ile olan TOMBSTONES'a, ARGHHH !


Geçtiğimiz günlerde Elektrokutioner'ın grubularından biri olan decrepitaph ile split yayımladınız. Daha dinleme fırsatım olmadı.Sound olarak 2.albümünüzle aynı seviyedemi?

André: Tabii, Bu çıkışdaki parçalar, ANATOMIA ile olan 7 inçlik splitimiz gibi Macabre Rampages And Splatter Savages'dakilerle aynı zamandan. Daha ürpertici, korkunç ve rahatsız edici, mezardan Old-skull Death Metal, bakın ! Siparişler: www.grindblockrecords.com

Yakın zamanda herhangi bir konser ya da turne planı var mı ?

Tersis: Sonraki aylarda planladığımız birkaç konser var. Bu konserler kendi memleketimizde ve diğerleri de yakın eyaletlerde yer alacak. Özellikle daha önce çalmadığımız yerlerde daha çok "canlı" konserlere çıkmaya bakıyoruz bu sene !

Trailer of dead klibi gerçekten çok iyi.Bence kısa film olarak bir festivale girse derece alabilir. Klip'ın oluşumu nasıl gerçekleşti?

Tersis: Teşekkürler. Çalışma takımı sadece bir haftası vardı organize etmeye ve vidyo klip kaydına gerekli malzemeleri üretmek için. Çok yoğundu, başladığından beri. Vidyo klip oldukça yüksek sayıda zombi filmlerinden ilham alındı, özellikle Fulci'nin kültü olan "Zombie", sözler ana ilham olan. Birinci yasal vidyo klibimiz hakkında çok özel bir cevap aldık, yayınlandığında 500 izlenme ya da yıl içerisinde biraz daha fazla olmasını istemiştik ve sadece 9 ay sonra 3.300 den fazla izlenme oldu, yayınlandığından beri, harika! Özel kımıl kımıl bir site yaptık tüm Trial of the Undead vidyo üretimiyla ilgili, tüm detaylar,resimler ve genel bilgi için:

http://www.trialoftheundead.com

Yaptığınız Medleyler oldukça başarılı ben özellikle Autopsy medleysini çok beğendim. Hail Autopsy Hail Chris Reifert. Bu fikir nasıl oluştu?

André: Eski provalarda birkaç gruptan cover yapmaya alıştık, bunlar: IRON MAIDEN,DEATH, DESTRUCTION, SODOM, MERCYFUL FATE, SARCÓFAGO, NAPALM DEATH ve tabiiki AUTOPSY! O zaman, AUTOPSY'nin 3-4 parçasını baştan sona çaldık, aynı zamanda orj grup kurucusu Daniel Azevedo (bugünlerde IMPERIOUS MALEVOLENCE ve AXECUTER'da) çaldığımız tüm AUTOPSY parçalarının sadece bir bölümüne medley yapma fikri vardı... Sonuç daha iyi olamazdı ve bizim en büyük ilham kaynağımıza saygı sunmanın en iyi yoluydu ! Bu medley canlı set listimizde sabit bir ismi var, biz çalarken moshcular delirdi ! Efendilere Selamlar !
Son albümde bir çok enstürmantal parça yer alıyor.Fakat bir parça var ki albümdeki en sevdiklerimden biri Deep Red - The Blood Is Running Cold.Gayet güzel bir fikir.Nasıl hayat geçirdiniz?

André: Bazı kült korku filmlerinden soundtracklerini almaya her zaman çalışırım, hepsinibulmak o kadar kolay olmuyor zira... Deep Red'in soundtrackini dinlediğimde sanırım yüce Goblin'in soundtrackini Death Metal versiyonunu yapmak çok hoş olur... Tersis'e bu plan hakkında bahsettim fikri beğendi ve biz de parçayı seçtik ! Tüm işi o yaptı, orjinal olan versiyonu. Ve biz de çıkan sonuca gerçekten şaşırdık, enfesti ! Birçok kişi bunun hakkında soruyor bir başka soundtrack parça yapacak mıyız diye, fakat biz hala bilmiyoruz ney çıkacağını, 3. albüm için 2012'de ya da daha sonraları çalışmaya başladığımızda düşünüp karara varacağız!Grubun ilk günlerine döndüğümüzde gelişim ve değişiminiz olumlu yönde gözüküyor.

Bize biraz da o günlerden bahsedebilirmisiniz?

André: İyi arkadaşlar arasında proje olarak başladıydık sadece, büyük planlarımız ya da iddialarımız yoktu o sıra: sadece birkaç parça yaptık (çoğu debut albümümüzde)) ve zamanımızın çoğunu cover çalarak geçirdik ! Ve yaptık... Sadece neredeyse 1 sene sonra bazı arkadaşlara göndermeye başladık ve bu yolda iyi arkadaşımız Renzo'dan davet aldık, kendi şirketi The Hole Productions!'a . Daha yeni başlamıştı şirketinde o sırada ve ilk albümümüz onun ilk çıkışıydı !

Size ilham kaynağı olan grupları hangileri?

André: Wohhh, gerçekten cevaplayamam bunu, tonlarca grup var ilham kaynağı olan, fakat AUTOPSY ve IMPETIGO en büyükleridir tabii !

Son dönemde takip ettiğiniz gruplar hangileri?

André: Şuanda oldukça Hooded Menace, Undergang, Grave Ritual, Burial Invocation,Stench of Decay, Vacant Coffin, Decrepitaph, Krypts, Skeletal Spectre, Revolting, Scaremaker, Coffins, Acid Witch, Grave Desecrator, Catacumba... dinliyorum.

Tersis: Günümüzün sözde Brutal Death Metal grupları hakkında, hoşuma gidiyor fakat gerçekten sevmiyorum. Daha çok eski Death Metal ruhunu alan gruplarda varım. Ayrıca diğer metal türlerini de severim; Black, Thrash ve NWOBHM gibi.


Birazda korku filmleri hakkında laflıyalım. Favori korku filmleriniz hangileri?

André: Wohhh adamım, gerçekten belirtmek için çok fazlalar !

-Brezilyada korku sektörü gayet iyi.Özellikle son dönemde çekilen bazı zombi filmleri ve José Mojica Marins'ın muhteşem klasikleri yer alıyor.Bence Coffin Joe başlıça korku karakterlerinden beri dünya çapında.Siz ne düşünüyorsunuz?

André: Ohhh evet, Coffin Joe (Zé do Caixão) yaşayan efsanedir ve biz Brezilya'ya gelmesinden gurur duyuyoruz. Yaptığı herşeyi kesinlikle bayıldık, ve bazı klasik prodüksiyonları; A MEIA NOITE LEVAREI SUA ALMA, ESTA NOITE ENCARNAREI NO TEU CADÁVER, O ESTRANHO MUNDO DE ZÉ DO CAIXÃO, O DESPERTAR DA BESTA – RITUAL DOS SÁDICOS gibi ve tonlarca fazlası dünya çapında gerçekten kültler !
Bakın: http://www2.uol.com.br/zedocaixao/index.html. Ona saygılarımızı gelecek çıkışlarımızda sunmamız için ciddi planlarımız var, tabii ! Ayrıca diğer çılgın kült Brezilyalı yönetmenler;Cardoso, Petter Baiestorf, Rodrigo Aragão, Fernando Rick and Gurcius Gewdner !

Lucio Fulci'nin gore adına dünyada sineması adına yeri ayrı aynı zamanda death metal içinde böyle olduğunu düşünüyorum. Sizce fulci'nin en iyi yapımı hangisi?

André: Genious !

Favori korku filmi yönetmenlerin hangileri?

André: Belirtmek için çok fazlalar !

Sikiş kadar hızlı kısım;

Horror: Flix
Death Metal: Sonsuz tutku
Gore: Kazıma !
Zombiler: Beyinlerrr !
Brezilya: 3.dünya !
Amazon: Biyo-kutsallık
Yamyamlık: Ekstrem
Sadizm: CREAMPIE tarafından yakında mümkün !
Haribo: Pelte beyinler
Offal: Deri parçalayan Death Metal

Son olarak röportaj için tekrardan teşekür ederim.Fanlarınıza söylemek istediğiniz bir şey var mı ?

André: Desteğiniz için çok sağolun ! SADECE orjinal malzeme almaya çalışın ve süzme MP3 indirmecilerini heryerden def edin !

Tersis: Bizi desteklediğiniz için çok teşekkürler. Offal hakkında daha fazla bilgi için, yasal web sayfamızdan ulaşabilirsiniz: http://www.offalgore.com/ ya da MySpace'den:http://www.myspace.com/offalgore. Bizi izlemeye bu kanallarda devam edin çünkü her zaman haberlerleri ve grup hakkında bilgiyi güncelliyoruz. Kan soğuk akar...

Çeviri:Boba

Extreme Haribo Culture'ye aittir.

Devamını okuyun...>>

Erken dönem bdsm örnekleri - 3



Bondage-Discipline-Sadism-Masochism.
geçtiğimiz hafta boş geçtiği için serinin son bölümü bu bölümle son buluyor, Salı gününe farklı bir seri başlayacaktır.















Erken dönem bdsm örnekleri - 2

Erken dönem bdsm örnekleri

Devamını okuyun...>>

Hate Eternal - The Perilous Fight (2006)


Doğru durmak lazım. Düzgün durmak lazım. Anlamadan bilmeden konuşmamak lazım. Şekilcilik yapmamak lazım. Hate Eternal bu sonuçta. Erik Rutan bu sonuçta.


Devamını okuyun...>>

29 Ocak 2011 Cumartesi

Fetid Zombie-Vomiting in the Baptismal Pool (2010)




Tek kişilik proje işlerini her zaman taktir ettiğimi daha önce dile getirmiştim.Fetid Zombie'de Virjinya ortamlarından Mark Riddick dayının tek kişilik kazıma ayinidir.

Kendisini T-shirt tasarımları ve çizimlerinden tanıdığım Mark Riddick bundan önce yer aldığı bir çok grubu ayrı tutarsak Fetid Zombie ile benden onayı aldı.


Disco de la Muerta/Metal hit etiketi ile piyasaya sürdüğü 2.Albümü olan Vomiting in the Baptismal Pool,projenin tuttuğunun işareti.

İlk albümünden farklı olarak davulcu bir kankası Brain Forman'ı çağıran Riddick diğer tüm enstrümanları kendi üstlenmiş.


Yaklaşık 31 dakika süre gelen albümde 10 parça yer almakta.

1.Bible Camp Massacre
2.Erotic Autopsy
3.Fetal Delicacy
4.Graced by Gore
5.Tapeworm Diet
6.The Saccharine Taste of Christian Flesh
7.Throne of Bone, Fortress of Flesh
8.Underground
9.Vomiting in the Baptismal Pool
10.Wrath of the Heretic


Albüm kapağının çizimini de üstlenen Mark Riddick,albümünde bir de konuk isimlere yer vermiş.Kam Lee(Massacre,Death),Don Crostley(Nunslaugther),Mike Majewski(Devorument) ve Steve Miller (Loculus).Birbirinden farklı 4 ismi,işin aslı deneysel bir proje de bir araya getirmiş.

Death Metal'ın üstüne Grindcore,black ve thrash öğeleri ekleyen Fetred zombie oldukça agresif ve saldırgan bir proje olmuş.Hep en gaddar'a oynamışlar.Şarkı sözlerinde ise zombi,satanik,seksüel istismar ve gore yer almakta.



Albüm de en çok ilgimi çeken parçalar ise hiç kuşkusuz giriş parçası olan Bible camp Massacre ve Graced by Gore.Bu iki parçanın girişi fazla tanıdık gelmekte.Bible Camp Massacre,Cannibal Corpse-Hammer Smacked Face'ı andırırken Graced by gore ise Sodom-Agent Orange andırmakta.Albümün adını taşıyan Vomiting in the Baptismal Pool ise 10 numara parça.Bir bütünlük oluşturan parça gayet dinlenilebilir.Kayıt kalitesi de gayet iyi.Tüm enstürmanlar net bir şekilde duyuluyor.Erotic Autopsy,Warth of the Heretic ve Tapeworm Diet konser ortamlarında tozu dumana katıcak parçalar.

Özetle Old skoll sound'u kendince yorumlayıp farklı bir işe imza atan Mark Riddick Fetid Zombie ile nice yıllar iş yapacak gibi gözüküyor.Son olarak death metali ve satanik temayı seviyorsanız mutlaka edinmeniz gerektiğini düşünüyorum.

Myspace
DevianArt

Lord magius/Haribo extreme culture aittir.


Devamını okuyun...>>

27 Ocak 2011 Perşembe

Zombie Attack no:1 Rise From Graves Complation




Entombed-Living Dead



Death-Zombie Ritual



Impetigo-Breakfast at the Manchester Morgue




Cannibal Corpse-The Undead will Feast



Terrorizer-Dead Shall Rise



Necrophagia-Season of the Dead




Tankard-Zombie Attack







Devamını okuyun...>>

Undead End



Yenilikçi flash oyun firması Armor Games'den bir süper oyun daha.

Undead End adındaki zombi oyunu,tam manası ile eski günlerdeki atari salonlarında oynadığımız Beat'em up oyunları ile aynı mantıkta ve görüntüde bir yapım.







Scary Flash Games

Devamını okuyun...>>

26 Ocak 2011 Çarşamba

Daha lezzetli olabilirdi



Fast food yemekleri biz insanları obez yerine zombilere dönüştürseydi daha eğlenceli ve lezziz olabilirdi.




Devamını okuyun...>>

Ucubeler













Devamını okuyun...>>

25 Ocak 2011 Salı

Şeytan Üçgeni:Bölüm 4 S.S



Vegastan ayrılalı 6 saat olmuştu.Tehlikeli bölgeye yaklaşıyorduk.Raiderların bölgesine yarım günlük mesafedeydik.Elimizdekiler ilgilerini çekebilirdi;Ancak bizim onlara kaptıracak malımız yoktu.Sesiz ilerleyiş devam ederken Markus bir anda eğilmemizi söyledi.Yakınlarda ki kayalıkların yanında pusuya yattık.

Bir süre sonra korkunç bir uğultunun ardından bir kütle yanımızdan geçti.Dev çekirge sürüsüydü bu.Issız toprakların tehlikeli hayvanlarından.Sabah sökmek üzereydi.Kuzey doğu yönünde bir tepelikte ki mağara ağzında bir kaç saat dinlendikten sonra yola devam edecektik.Raiderların ayin sesleri ve sapkın çığlıkları nihai boşlukta yankılanıyordu.

Demir yumruk nöbet tutarken Markus ve ben dinlemeye başladık.Dört saat sonra beni uyandırdılar.Bu arada nöbet değiştirmişler ve son hazırlıkları tamamlamışlardı.Arkamızda ki izleri temizleyip yola devam ettik.Yolda bir kaç akrep ve Gecko ile kapışma dışında pek bir problem çıkmadı.Hava kararmasına yakın Vault-15 yakınların da bir alanda durduk.Terk edilmiş bir kasabayı andıran bu bölge de önderliği Demir yumruk devralmıştı.Büyük bir binanın arkasın da ki kuyudan aşağı ip sarkıttık.Aşağıya indiğimizde,yerin altında uzun geniş koridorlar uzanmaktaydı.Sessizliğini Bozan Demir yumruk''Bu tüneller güney N.C.R'e kadar uzanıyor.''dedi.

Bir çok suçlunun saklandığı bu bölgede emniyetteyiz.O zaman Shagy Sands'ın altından geçiyor değil mi?diye sordum.Olumlu manada kafasını salladı.

Aradığımız adama artık çok yaklaşmıştık.

Dar koridorlar da yaptığımız uzun yürüyüşün ardından geniş bir meydana varmıştık.Gerçekten de bahsedilen kadar varmış diye içimden geçirdim.Gizli Shaggy Sands aslı ile karşılaştırıldığın da bambaşka bir dünyaydı.Şansımız yaver gitmekteydi.

Markus ve Demir yumruk'a aradığımız adam hakkında bilgi verdikten 7 saat sonra Choked-Slut adlı mekanın önünde buluşmamızı emrettim.Eğer o ihtiyarı bulursak işler daha da kolaylaşacaktı.Üç kola ayrılmamız ilgi çekmemek adına da avantajlıydı.

Etrafta gezinirken pür dikkat kesilmiştim.Aradığımız adam yaşlı,zayıf,gaddar ve gücü elinde tutabilen biriydi.Söylentilere göre muhteşem savaş esnasında nükleer bombaları ateşleyen komutanlardan biriymiş.En belirgin özelliği ise gözlerinin altından elmacık kemiklerine kadar inen s harfine benzer yaralardı.Bu yüzden onu S.S. diye çağırıyorlardı.

Hiç gözden kaçacak bir tip değildi.Bir dönem Nero ve adamları ile çalışmış olan S.S,emekliye ayrıldıktan sonra yıllarca çalıştığı insanlara ihanet edip muhbirliğe başlamış,Vault city ve Brother hood of steel için bilgi sızdırmıştır.

Bu esnada Vault'ta

-3.katta arşiv odasının yanındaki odada form dolduruyorum.Benim dışımda 3 kişi daha var.Boşuna katıldıklarının farkındalar çünkü aralarındaki tek doktor benim.Formun ardından sıra ile küçük bir test dağıttılar.Gözüm kapalı yapacağımdan emindim.En son sıra benimdi.Sıranın bana gelmesini beklerken görevlileri izledim.Programlanmış Robotlar gibi çalışıyorlardı.Zihinlerinin bomboş olduğundan emindim.Sadece görevlerini yerine getiriyorlardı.Oysa ben kendimi dışarı atma umudu ile yanıp tutuşuyordum.Sıra bana gelince yaklaşık 9-10 dakika gibi bir süre içinde sınavı bitirdim ve heycanlı bekleyiş başladı.İşimin başına dönmek istemiyor,bir an önce sonucu öğrenmek istiyordum.Mesai saatinin sonlarına doğru sonuç açıklandı.


O an yaşadığım rahatlama tarif edilemezdi.-4'e gitmem söylendi.Burada Vault yöneticilerinin huzuruna çıkarak yeterlilik onayını almalıydım.Anlatıklarına göre dış dünyanın güvenlik kaderi ve Vault'ların güvenliği benim ellerimdeymiş.Marshall Von Lawless gibi bir kahramanın ameliyatını yapacağım için ileri de yöneticiliğe kadar yükselebileceğim hakkında uzun uzun konuştular.Artık -4'ten en yukarı doğru tırmanma vakti gelmişti.İlk baş -3'ten gerekli ekipmanları verdiler.

9mm pistol
1 adet yedek şörjör
14 adet matara
2 adet meşale
1 adet bıçak
1 stimpack
1 doktor çantası

ve Von Lawless için gerekli olan organ.Hepsini topladıktan sonra -2,-1 ve büromun bulunduğu 0.katta geldim.Uzun koridorun önündeki bekleyişim kısa sürdü.Görkemli dış dünya artık çok yakınımdaydı.

devam edecek...

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm

Lord magius/Haribo extreme culture aittir.




Devamını okuyun...>>

23 Ocak 2011 Pazar

Dylan Dog Kimdir ?



2011 senesinde gösterime girecek çizgi roman uyarlamaları içerisinde Fumetti (İtalyan çizgi romanı) severlerin bekledikleri bir film de yeralıyor. “Dylan Dog: Dead of Night” adını taşıyan İtalyan yapımı film 18 Mart 2011′de İtalya’da gösterime girecek. Film şimdiye kadar sadece Rusya’da gösterime girebildi (26 Ekim 2010). Amerika’da ise Mart 2011 içerisinde gösterime girmesi bekleniyor.
“Dylan Dog: Dead of Night” filminin teaser posteri bu hafta içerisinde yayınlandı.


İtalya’da Ekim 1986′da Sergio Bonelli yayınları tarafından yayınlanmaya başlanan Dylan Dog’u yazar Tiziano Sclavi yaratmıştır. Çizimleri ise Angelo Stano’ya aitti. İtalya’da halen en çok satan çizgi romanlar arasında yeralan Dylan Dog çizgi romanları ülkemizde de yayınlanmaya devam etmektedir. (Dylan Dog’un ülkemizdeki yayın tarihçesi ile ilgili Lami Tiryaki‘nin Altın Madalyon forum sayfasına yazdığı açıklamayı okumanızı tavsiye ederim).


Kabuslar dedektifi lakaplı Dylan Dog’un maceralarında bazı “olmazsa olmazlar” vardır: gerçeküstü olaylar yaşanacak (paranormal), Dylan Dog aşık olacak ve yardımcısı Groucho anlamsız espriler yapacak!Dylan Dog’un bu hareketli maceralarında yaşadıklarını özetleyen “Benim Adım Dylan Dog” isimli bir kitap da yayınlanmıştır (bugün bu bilgiyi benimle paylaşan İlke Keskin’e teşekkür ederim). Oğlak Yayınları’nın 2001′de çıkardığı kitabın tanıtım yazısı: “Ödlek bir playboyun hayatı ve kahramanlıkları. Yanlızca İtalyada her ay çıkan sayısı tam 1 milyon adet basılıp satılıyor. Yeni basımları, yeni ciltleri ise cabası…

Kim bu son on yılda dünyanın en çok satan Umberto Ecoya bile Günlerce hiç sıkılmadan Kitabı Mukaddes, Homeros ve Dylan Dog okuyabilirim dedirten çizgi roman kahramanı? Bu sorunun en ayrıntılı yanıtı bu kitapta: O, kabuslar dedektifidir, yakışıklı ve sempatiktir, mükemmel bir aşıktır ama kronik bir depresif ve insansevmezdir. Oidipus kompleksinden, Peter Pan sendromundan, uykusuzluktan ve karabasanlardan şikayetçidir. Siyasal açıdan genellikle solda hatta çoğu kez toptan anarşisttir. Feministir. Hayvanseverdir. Irkçılardan nefret eder. Politikacılara ise yalnızca küfreder. Ona müşteri olacaksanız dikkat edin: Erkekseniz, maceranın sonunda öleceğinize, kadınsanız, yatağına gireceğinize emin olun. Çünkü 51i esmer, 58i sarışın, 4ü kızıl 113 kadınla seviştiğini de bu kitapta göreceksiniz.

Karşımızda, gösterişle iyilik arasında asılı yüzüyle her zaman okurlarının kalbine ulaşmayı başarmış, sıradışı bir çizgi roman kahramanı var : Dog. Dylan Dog.”


Tahmini bütçesi $20 milyon olan “Dylan Dog: Dead of Night” filminde Dylan Dog’u Brandon Routh canlandırıyor. “Superman Returns” filminde Superman’i canlandıran Brandon Routh’un görsel olarak Dylan Dog ile benzerliğini ben pek göremedim.




Dylan Dog karakteri 1994 senesi İtalyan yapımı “Dellamorte Dellamore” filminde de karşımıza çıkmıştı. Tiziano Sclavi’nin bir romanından uyarlanan filmin baş kahramanının adı Dylan Dog değildi ama filmin genel akışı içerisinde Dylan Dog’u karşımızda görüyorduk. Filmin en önemli sürprizi ise Dylan Dog’un esinlenildiği İngiliz aktör Rupert Everett’ın (aşağıda sağda) başrolde yeralmasıydı.

Dylan Dog Movie- Dead Of Night


kahramanlarsinemada.com aittir.
Devamını okuyun...>>

Metallica All Nightmare Long (Official Music Video)








Devamını okuyun...>>

FUNERAL MIST - Sun Of Hope







Devamını okuyun...>>

22 Ocak 2011 Cumartesi

Fallout 3 Short Film: Population 1






Devamını okuyun...>>

Exile (Jor) - Dead Thrashers Rising (2010)


Ürdünlü Thrash Metalciler iş başında. 4 şarkılık demolarıyla güzel bir başlangıç yapmışlar diyebilirim.


Devamını okuyun...>>

Thrash Metal Explosion Night



Tarih: 6 Şubet 2011
Mekan: Durock Bar, Taksim / İstanbul
Saat: 18:00

Gruplar:

Deathination
Destructive
Exile
(http://www.myspace.com/exilethrashers)

Giriş ücretsizdir ..

Devamını okuyun...>>
Related Posts with Thumbnails