27 Kasım 2009 Cuma

KickBoxer



Jean-Claude Van Damme en az BLOODSPORT filminde olduğu kadar bu gece yazıp sizinle paylaşacağımız KICKBOXER ile de halivud sinemasında kendine ait pastaya sahip itiş kakış filmlerindeki kariyerine bir sağlam tuğla eklemesini bilmiştir.
Extra hiç birşey yok herşeyden önce filmde ancak coğu ergen ve daha ileride de bu işleri kovalamayı tercih etmişlerin en cok tav olduğu şeyleri yani "intikam - hırsla bir işe asılma - irade gösterme ve doğrudan şaşmama" hususlarını irdeleyerek bile 10 üzerinden en az 5 alacak bir iş cıkartmış kendisi.

Hemen kardroyu yazalım:

Yönetmen: Mark DiSalle & David Worth
Oyuncular,

Jean-Claude Van Damme...Kurt Sloane (as Jean Claude Van Damme)
Dennis Alexio...Eric Sloane
Dennis Chan ...Xian Chow
Michel Qissi...Tong Po (as Tong Po)
Haskell V. Anderson III...Winston Taylor (as Haskell Anderson)
Rochelle Ashana ...Mylee
Ka Ting Lee... Freddy Li (as Steve Lee)

Konusuna gelince,
efendim Kurt ( J.C.V.D.)ve ağabeyi Eric, seneler sonra biaraya gelmiş ve bir sportif amaç için hem birbirlerine destek olan hem de ayrı kaldıkları yıllardaki açığı kapatmaya çalışan 2 kardeştir.
Eric baba yanında büyümüş sert bir cocukluk geçirmiş kurtuluşu ringlerde dövüşmekte bulmuştur, hırslı ve tam tabiriyle maço bir tiptir.
Kurt ise ana yanında büyümüştür biraz itiş kakış bilmekle beraber dans dersleri bale dersleri de almıştır yumurta gibi bir elemandır, hukuk eğitimine abanmıştır.

Şampiyon Eric in bir müsabakası ile film start alır aslında.
Eric zenziyi ringte bir temiz tepeler kafasını kırar, 2 kardeş te mutludur ancak bu mutluluk; Eric e basın toplantısında soru soran takoz bir gazetecinin bu işlerinin kalbinin Tayland ın başkentinde attığını orada safkan zalim dövüşcülerin olduğunu söylemesi ile değişir.
Acaba onda o yürek var mıdır.. Eric denenin de her abd vatandaşının kibiri ile her zaman her yerde sikletimdeki herkesi skerim.. demesi ile iki kardeş Bangkok a yollanırlar.

Burada işler değişiktir, kurallar da değişiktir.
Diz dirsek kafa atma adamı koltuk altına kıstırıp kaburgaları kırılana değin dizle vurmak serbesttir ve adamlar uzak doğunun her leşliğini barındırmaktadır..
Kurt maça çıkmaması hususunda ağabeyini uyarsa da adam kaşınmıştır, ringe cıkar.
Ringte ise kendisini o yörelerin ünlü yenilmez şampiyonu ve artık halk kahramanı haline gelmiş TANG PO beklemektedir..

Tang Po, dövüşmekten başka bişeyden hattı zathında çakozlamayan ilkel ve güdüsel bir dövüş makinesidir, asosyaldir, antremanları büyük beton blokların üzerinde çalışarak halleden bir tiptir.
Tahmin edildiği üzre Eric i nakavt etmekle kalsa iyi, üstelik bir de felç eder..
Adamın hayatı kaymıştır ama Kurt herifi intikam peşine düşmüştür.
Normalde boyundan büyük işe kalkışarak bu Tang po denen iti indirmeye kararlıdır, olaya bir de yavşak ötesi bir zenzi asker emeklisi de dahil olur.

Ormanda asosyal ötesi bir yaşam süren bütün gün yoga ve Çin cimnastiği ile uğraşan eski şampiyonlardan bir hocaya giderler.
Adam ufak tefek tıknaz ancak seri bir tiptir yaşamı ise "disiplin" üstüne kuruludur.
Kurt u biraz nazlanarak alır ve yetiştirir. Kısa sürede ringe cıkartıp Tang po ya meydan okumasını sağlar.

Ancak cakal menejer işleri sağlama almak için müsabakadan önce tekerlekli sandalyede aciz vaziyette duran ağabey Eric i de kaçırır.

Eski usüllerle bir mağarada ellerinde cam kırıkları olduğu halde belki de ölümüne pek de kural kaidesi olmayan bir maça çıkarlar ancak o adam kacırmalı şike sayesinde 3 raund boyunca Tang Po Kurt u resmen alenen tepeler.
Herif dövüşmek bir yana cevap bile veremektedir ve de hocasının yeğeni kendinin de manitası kıza da ringdeki rakibi tarafından tecavüz edildiğini öğrendiğinde cinnetin eşiğine gelir.
Zenzi asker eskisi bazı özel yöntemlerle ağabeyi esir tutulduğu mekandan mağaraya getirir artık Kurt un önü açılmıştır.
İşte burada bu tarz filmlerin final sahneleri içinde en görkemli kareler ile Kurt un Tang Po yu nasıl tepelediğine şahit olursunuz.
Yanar döner tekmeler bazı esnetik kas sahneleri vs, hakikatli bir iş açıkası.





Ve tabii mutlu son:-)
Kurt vesikalık cektiremeyecek bir suratla üstü başı parçalanmış olduğu halde bile mutludur zira ağabeyinin kanını yerde bırakmamıştır.
İşte fragman ve bazı önemli sahneler:




Related Posts with Thumbnails