24 Mart 2009 Salı

Aleister Crowley:Ay Çocuk



Asrın en karanlık şahıslarından biri olan Aleister Crowley,yazar, mistik, satranç ustası, dağcı, şair, ressam, astrolog. Eylemleriyle henüz yaşarken "Dünyanın En Kötü Üne Sahip Adamı" şeklinde adlandırılan Crowley, Altın Şafak tarikatı, A∴A∴, Ordo Templi Orientis gibi farklı okült organizasyonların üyesiydi.


Extreme müziğe etkisi asla göz ardı edilemez.Tom Angelripper'dan Glen Danzig'e kadar bir çok paşanın en sevdiği yazarlar arasında yer alır.Anselmonunda Necrophagia'da çaldığı dönemde Aleister Crowley lakabını kullandığını unutmayalım.

Yaşadığı günden bu yana eserleri ile bizlere yön verdi.İşte onlardan biri:Ay Çocuk

Antikite ilimlerinde, pek çok sınıflandırma gezegenlere dayalıdır. Doğalarında sıcak ve ateşli olan, aslanlar ve biber ve humma. Güneş veya Jüpiter ya da Mars ile, atik ve esrarengiz şeyler Merkür ile, soğuk ve ağır şeyler Satürn ile vb. sınıflandırılmıştır.

Yine de pek çok gezegenin ilkesi çeşitli oranlarda hemen her şeyin içinde yer alır. Bu oranlar daha eşit biçimde dengelendikçe ve birleştirildikçe, her şey, gerektiği gibi daha bütünsel oldukça, ilahi kusursuzlukla bir örnek olmaya daha fazla yakınlaşılmış oluyordu, insanın kendisi, küçük bir evren, Yaratıcı'nın bir görüntüsü, mikrokosmos olarak adlandırılıyordu. İçinde, bütün gezegenlerin ve elementlerin bir yeri vardı ve Zodyakın Burçları bile onun doğasında temsil ediliyordu. Koçun enerjisi baştaydı, boğa omuzlarma dayanma gücü veriyor, aslan, yüreğindeki cesareti ve mizacının ateşliliğim temsil ediyordu, sıçramasına yardım eden dizleri, oğlak burcundaydı, hepsi güzellik ve uyum içinde çalışır, güzellik ve uyum içinde bölümlere ayrılır ve ayrılırdı.


Bu garip dilde, Ay, alıcı durumdaki belli başlı bütün şeyleri belirtirdi, çünkü ayışığı güneş İşığının yansımasıdır sadece. Bu nedenle "lunar" neredeyse "dişil" ile eş anlamlıdır. Kadın değişir, hepsi erkeğin etkisine dayalıdır. Evrelerine göre, bir zaman bereketliyken, bir zaman çoraktır. İlerlediği yolun her gününde Zodyakın belli bir bölümünün içinden geçer ve o evredeki, ya da onların deyişiyle, evdeki etkisi, kendisi dışındaki yıldızların varsayılan doğalarına göre belirlenir. Iliel'in gündelik rutin davranışları ayın her sıfatı ile uyum gösterecek şekilde düzenleniyordu.

Ayrıntıdaki bu önemsiz şeylerin dışında Ay'in üç bölümden oluşan yüce bir karakteri vardır. İlkin, Grek söylenişiyle Artemis ya da Roma mitolojisindeki Diana, Güneş'in kardeşi ve parıldayan Bakire Tanrıça'dır. ikinci olarak, insana ışığı ve saflığı getiren ve onun hayvansal ruhunu sonsuz benliğine zincirleyen, İsis-initiatriks ve Persephone ya da Proserpina'dır, çifte doğası olan bir ruhtur, efendisi tarafından ikram edilen narı yediğinde, annesi onu yukarıya tamamiyle geri getiremediğinden yarı dünyada yarı Hades'te yaşar. Ve üçüncü olarak Hekate'dir, cehennemin temsil ettiği "her şey"dir. Kısır, çirkin ve kötü niyetlidir, ölümün ve cadılığın kraliçesidir.


Bütün bu mizaçlar kadında birleşmiştir. İyi ve ışık saçan bir varlık olarak Artemis'in doğruluğundan şüphe edilmez. Hekate, anne olma umutları bütünüyle geçmişte kalmış, ruhu, mutlu ölümlülere duyduğu kıskançlık ve nefretle kararmış bir kocakarıdır. Yaşamın bolluğu içindeki kadın, Demeter'in Hades yılın yarısında onu dünyaya göndermeyi kabul edene kadar mısır vermemeleri için uğruna tarlaları lanetlediği yüce Persephone'dur. Bu nedenle eski insanların "ay" ı, bugün Mitras rahibinin boğayı öldürdüğü zamanki kadar sağlam, gerçek bir psikolojik anlama sahiptir. O, ruhtur ama gerçek ruhun sonsusuz ve ölmeyen güneşi değil, onun bir yansıması ve değişime ve kedere ve evrenin bütün güçlerinin oyununa tabi ve "rehinden kurtuluşu" kozmik problemin çözümü olan hayvan ruhudur. Çünkü o, yılan'ın başım ezecek olan kadının tohumudur ve bu olay, anneliğe hak kazanan her kadın tarafından sembolik olarak tekrarlanır.

Diğerleri, kutsal ve ilahi bir ritüelin rahibeleri olarak Artemis'e karşı iffetli kalmış olabilirler, ama bu istisna ile birlikte, kararlaştırılan amaca ulaşmakta başarısız olmak onları ayın karanlık yüzüne, lanetli Hekate'nın soğuk ve kısır evine getirir.
Daha ileride, bu düşünce alanlarımn ne kadar geniş olabileceği, kadın formülünün-etkinin doğasına, sonrasında kadına işleyip işlemediğine göre- çoğunlukla, bir saniye içinde uç noktaların birinden diğerine sıçrayarak dokunacak denli duyarlı olduğu görülecektir.
Related Posts with Thumbnails