28 Şubat 2009 Cumartesi

Necromania(1971)


Ed Wood un parasızlıktan çektiği porno filmlerin kanımca en klası olan Necromania:A tale of weird love(1971),hardcore içerikli filmlerin en köklülerindendir.Bir takım dangoz,paragöz tayfa ne kadar Ed Wood'u dünyanın en kötü yönetmeni ilan etselerde biz haribocular için yeri ayrıdır.

Necromania ozaman ağır sansür şartları uygulanan dünyada pislik ve leşliğin en saf halidir demek yanlış olmaz.Bir dönemin softcore filmlerinin ardından böle herşeyin açıkça ortaya serilmesi,grup sex,anal sex ve fetişist konuların önde tutulması,8mm filmlerden çıkıp uzun metrajlara dökülmüş ve sinema salonlarında gösterme girmeye başlaması ozamanki muafazekar tipler tarafında tepki çeksede günümüzün porno filmlerine baktığımızda gayet hafif kalıyor.

Ancak gel gelelim ben hala necromania gibisini görmedim.21.yy'da black metalın pornosunun dahi varolması bir yana yeni türüyen zombi pornolarında dahi necromaniadaki taputa skor sahnesini ne gördüm ne rastladım.Oldukça satanik tabuta undead bir cadı ile skor.Buna eş değer birşey göte haç sokmak olur kanımca.


Filmin senaryosuda çok basit ancak güzel.İktidarsızlık çeken bir kocanın karısı ile birlikte meşhur bir cadının evinde konaklayıp problemi yenmeye calışmalarıdır.53 dakika süren kayıtta 5-6 dakika normal işler yer alıyor.Onun dışında hep bir skor işleri var.En son sahnede ise adam iktidarsızlığını yenmek için tabuta olan yüce cadı ile sevişiyor.Ne kadınlar öle güzel ne de çekimler muhteşem ama bir baba yiğitte çıkıp bu ayarda bişey çekmedi.Buna eş değer bir sahne Cemerety Man adlı muhteşem italyan filminde var.Orda ise mezarın üstünde skor işi oluyor.


Haribo severlere gelince.Kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum.Özellikle çift olan haribocuların uzun gecelerine renk katıcağından eminim.



Haribo puanı:Yuva...Benim yuvam yok.Avlanan,hakir görülen bir hayvan gibi yaşıyorum''Bela Lugosi''

Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>

26 Şubat 2009 Perşembe

Abscess / Bonesaw -Split


Gam ve armonicilerin baş düşmanı Reifertın bir diğer grubu olan Abscess ile Autopsyci gençlere destek vermeye devam ediyor.Geride bıraktığımız yılda yayınlanan split,zamanında nasıl Machetazo ya destek verdiyse aynı şekilde bu çocuklarada kol kanat germiş.

Abscess bu kayıta daha punk vari bir iş çıkarmış gayette güzel olmuş.Black flag coverıda cabası tabi.Toplam altı parçanın yer aldığı split te dört tane yeni Abscess parçası ve iki Bonesaw parçası yer alıyor.Çizim kapaklarda her zaman çok varım.Bu kapakta gayet güzel birazda bana en eski Voivod kapaklarını andırdı.Abscessın tempolu,kahpe karı tokatlıyan,ilkel soundu en huysuz kefaşeyi bile köşeye sıkıştırmaya yeter.En çok dikkatımı çeken ise Motörhead var-i girişleri oldu.En hoşuma giden parça ise kuşkusuz Skulldozer.Nervous Breakdownda gayet güzel çalmışlar.Born to be doomed ve Seeing demons klasik Abscess parçları.Kısaca reifert yine yapmış yapıcağını.

İskoç çocuklar Bonesaw ise sübyanlıklarında çok korkmuşlarki reifert tan böle bir işe kalkışmışlar.Severed Survial havaları esen 2 parça yapmışlar.Necrosexual tam sisli gecelerimizi şenlendiricek bir parça.Tam saksocu karı parçası başta tempolu,ortalarda durul,sonrada patlat.Ardından gelen Weakening Grip to bir nevi devamı gibi bu çocukların albümünü merakla bekliyorum.İki parçada gayet güzel normal şartlarda olsa İki parçaya göre ne bok olduklarını söleyemem derdim ancak Reifert onaylamış bize pek bişey demek düşmez.

Kadrolar ve Parça sıralaması:
Abscess
Chris Reifer - Vokal/Davul
Clint Bower - Vokal/Gitar
Danny Coralles - Gitar
Joe Allen - Bass

1.Seeing Demons
2.Skulldozer
3.Nervous Breakdown(Black flag cover)
4.Born to be Doomed

Bonesaw
Sid-Gitar
Paul-Gitar
Andy-Vokal
Calum-Davul
Bazz-Bass

5.Necrosexual
6.Weakening Grip

Haribo puanı:Şeker komasına sokacak kadar haribo.

Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>

22 Şubat 2009 Pazar

Barok dönemin;Işık ve gölge efendisi, Caravaggio



Michelangelo Merisi da Caravaggio (d. 29 Eylül, 1571, Milano – ö. 18 Temmuz, 1610), İtalyan ressamdır. Roma, Napoli, Malta ve Sicilya'da çalışmıştır. Barok sanat akımının ilk büyük sanatçısıdır.


İlgili linkler:
galery
resmi site
biography



Devamını okuyun...>>

The Great Holy Cornholio

İşte Beavis muhteşem şeker koması...

bunghooolio


I need roliooo's for my bunghole!!


are you threatening meeee!!!?

I have a portfolio in my bunghole




Devamını okuyun...>>

21 Şubat 2009 Cumartesi

Horror hotel aka City of dead (1960)



Hazır funeral mist muhteşem albümü çıkmışken youtube ta denk geldiğim funeral mist-tributeadlı video klibte yer alan filmi araştırdım ve karşıma son günlerde izlediğim en muhteşem film olan Horror hotel aka(city of dead)çıktı.

1960 yapımı olan bu siyah beyaz şahiserın yönetmeni john moxey aynı zamanda 80lerin unutulmaz dizisi ''Miami vice'' da yönetmenliğini yapmış.Christoper Lee paşanında yer aldığı Horror hotel;Cadı sanatları ve kara büyü hakkında yapılmış en güzel yapıtlardan biridir.


Harkulade bir başlangıç sahnesi var filmin 1692de whitewood köyündeki püritan tipler ve ahali elizabeth selwyn adındaki kadını cadı olduğu için yakıyorlar.Kadının tokmakcılığını yapan Jethrow Keane adındaki satanik püritan ise o esanada şeytandan yardım istiyor ve köy o günden sonra lanetleniyor.Ardından tarih 1960lara geliyor ve prof.alan dricall adındaki bir araştırmacı bir kaç öğrenciye bu tarihi bilgileri aktarıyor.fakat aralarından sadece nan barlow adındaki genç kız prof. dediklerini ciddiye alıyor.Bunun üstüne olayı bizzat araştırmak istiyen nan.prof alan dricall tarafından whitewood köyüne yönlendiriliyor.

O mekana gidebilmek için tokmakcısı ile papaz olan nan 2 haftalık tatilini whitewood ta geçirmek için ertesi gün yollacıkıyor.Hava karardığında mekanın yakınlarında bir benzin istasyonundaki amca ile muhhhatap olan kız adam tarafından uyarılıyor;ancak güzel nan kara büyüyü araştırıcam diye alayına posta koyduğu için adam lafını tamamladan basıyor gaza gidiyor.Sisler içinde hala 1692 deki yapısını tamami ile korumuş küçük köye varan kız gördükleri karşısında yarı şaşkınlık birazda ürpererek mrs.newless ın otelinin yolunu tutuyor.Bu otel filmin başında yakılan cadı karının zamanında yaşadığı ev.Eşyalarını yerleştirdikten sonra etrafta gezinen kız bir dükkandan karabüyü ve cadısanatları adında bir kitap alıp otelin yoluna geri koyuluyor.Konu hakkında belirli bir bigiye ulaştıktan sonra etraftakiler ile köyün geçmişi ile ilgi konuşmak istesede kimse o konulara girmiyor.

köyün yaşlı rahibi kızı gitmesi konusunda uyarsada kız aldırış etmiyor ve bir kaç gün içinde mekanda bir gariplik olduğunu hissetmeye başlıyor.İlk önce odasında garip ilahiler yankılanıyor,ardındanda yatağında ölü bir kuş buluyor.Bu gibi bir kaç garip olaydan sonra odasındaki gizli geçitin farkına varan kız.Geçite iniyor ve köydeki cadılar tarafından öldürülüyor.Tam 12 de kilise çanı 13.kez vurunca.

Kızdan 2 haftadır haber alamayan abisi ve tokmakcısı polise haber verirler.Polisin araştırmlarıda bir sonuç vermiyince mekana kendileri gitmeye karar verir.Şubatın 2 yaklaşmaktır.Cadılar hazırlığa koyulurlar.Şeytanın hüküm sürmesi için bir genç kız kurban etmek zorundadırlar ve bunun için rahibin torunu olan Patricia Russell i seçerler.Onları ne silahlar nede kaba kuvvet durdura bilir.Sadece haçın gölgesi üstlerine düştüğünde kutsal güçlerin yardımıyla alev alıp ölürler.Richard ve Bill,nan ı bulamasalar bile olayın ardındaki gizem perdesini çözmeye kararlıdırlar.2 şubat geçesi işler karışır.Richard kahramanlık yapıp Patricia yı kurtarır ve Haçında yardımı ile cadıları öldürür.


Hazır şubat ayını atlatmamışken bu korku dolu kult baş yapıtı mutlaka,bi şekilde edinip izleyin.FM nin yeni albümünü dinleyip ardından filmi izliyince oldukça atmosferik oluyor.Tüm hariboculara tavsiye ediyorum.







Haribo puanı:Kazan dolusu karışık haribo

Lord magius/Haribo extreme culture aittir.

Devamını okuyun...>>

Publisher's description of Beavis and Butt-head in Virtual Stupidity:Hock-a-Loogie demo





Haribocunun vazgeçilmezlerinden Beavis&butt-head pc oyunu demo versiyonu sizlerle paylaşmak istedim.Eminimki oynarken bol bol haribo tüketiceksiniz.


link

Devamını okuyun...>>

20 Şubat 2009 Cuma

Funeral Mist - Maranatha




İsveç menşeili ağar kazıyan hele de sahnede ortalığı toz dumana katan Marduk grubundan da tanıdığımz MORTUUS ( a.k.a. Arioch ) gene yaptı yapacağını, neredeyse 72 saattir günümüzü gecemizi birbirine kattı yepyeni ve taze, kan kokan MARANATHA albümü ile..

2003 çıkışlı SALVATION albümünü dinlemiş olanları cok daha değişik bir o kadar leş ama fazlasıyla karanlık bir albümle karşılaşacakları konusunda bir şekilde uyarmak boynumuzun borcudur. Tabii bunun nedeni Arioch diye de bildiğimiz Daniel "Mortuus" Rosten denen iblisin ta kendisi, zira kendisi hem solist, hem bass gitarist, hem gitarist hem de tüm bu albümün bestecisi düzenleyicisi olarak arz ı endam eyledi kara metal ortamlarında, yeniden.


Albüm orjinal cd formatında elimize henüz geçmediği icin davulda kimin kazıyıp ortalığı sikip attığını şu an itibarı ile yazamıyorum yalnız aklımda bi kac ihtimal var, ancak sorumluluk sahibi blogcular olarak öğrendiğimiz vakit direk eklerim laf arasına kendisini.

* ( Kaynak sitede şöyle bir bilgi var, Arioch did every instruments for this album except for the drums which are done
by a unknown session drummer. The album has been recorded in the endarker studio
in 2008.
)

Norma Evangelium Diaboli etiketi ile tarih itibarı ile raflardaki yerini alan bu "din" tandanslı albümdeki parçalar:

1.Sword of Faith
2.White Stone
3.Jesus Saves!
4.A New Light
5.Blessed Curse
6.Living Temples
7.Anathema Maranatha
8.Anti-Flesh Nimbus


Herifin ne yapmaya çalıştığını ve albüm " içeriğini " çözebilmek icin metal archives sitesindeki notu aynen yazalım, ipucu olsun okurlara:
Maranatha is an Aramaic phrase occurring only once in the New Testament and also in the Didache which is part of the Apostolic Fathers collection. It is transliterated into Greek letters rather than translated, and is found at the end of Paul's First Epistle to the Corinthians (1 Cor 16:22) as a farewell. "If any man love not the Lord Jesus Christ, let him be Anathema Maranatha."

The word 'Maranatha' translates to "O Lord, come!", however if separated into
'Maran atha', it becomes a credal declaration of "Our Lord has come."


Albümün 2009 çıkışı olduğuna inanmak cok güç, cok leşş direk '90 lardan kopmuş gelmiş bir sound var, kayıt şekli de çok eski toprak, hele o şu an cok merak ettiğimiz davulcunun tonları da bir tuhaf, adam direk kendi kafasındakilere göre bir iş çıkarmış ve masaya vurmuş malafatı, herşeyi de kendisi bizzati şahsen kaydedince ortaya direk Arioch un şeytanın öz ve öz oğlu olduğu fikri de gelmiyor değil.

Bunu hissedebilmek için Sword of Faith parçasına da bir göz atmak kafi esasen.
Hemen başında çook acayip kafalarla ortaya çıktığı su götürmez bir intro var.
Akabinde şarkı giriyor, bol bol kazıyor ve su gibi akıp gidiyor. Benim bu tip işlere tutulma nedenim bu tarz parçalar idi ta ezelden beri , Arioch da gene bunu sağladığı icin bu adamın performansına niçin bu kadar hayran olduğumu da bir kez daha farketmiş oldum.

White Stone albümde bulunan hipnotize edici kimi lejyonerlerin ise nefret katsayısını 10 a katlayacak şarkılardan yalnızca bir tanesi.
Adam meramını anlatıyor biz dinlerken bi tuhaf oluyoruz bikaç kere daha şarkıyı dinleyip sadece önümüzü ilikliyoruz önünde. Hakkatten insanın içini karartan bir malzeme olmuş her babayiğidin harcı değil bu tip şarkılara imza atmak.



Jesus Saves! zıpkın gibi başlayan neredeyse tüm parçada da öyle devam edip nihayete eren japon hızlı ray sistemi cihazları gibi birşey, bir nevi kıyamet alameti.
Zırzır bm şarkılarından gına gelenlere eminim ilaç gibi gelecektir Arioch un vokalleri ve de kısmen farklı alt yapısı. Aralarda biyerlerde giren atraksiyonlar da cabası. Adam gitarist olmadığı halde kanında Cronos izleri taşıdığından mıdır bilemem de cok pislik hatta pislik ötesi riffleri yaratmış bunu yaparken ne kafalar yaşamış işte onu biz ölümlü dünyalı sefillerin anlaması cok zor :p

A New Light özellikle abimizin basscı olarak da atara gider yapabildiğinin göstergesi.
Vakti zamanında cook SODOM izlenmiş, Marduk konserlerinde sound işlerine ihtimam gösterilmiş ki şu şarkıdaki afili atraksiyonlara girebilmiş. Bir de istipdatlı bir kazımacı olmasını hesaba katarsa ortaya böyle kimi zaman dikiş makinesi gibi kazıyan kimi zaman da insanın midesine kramplar sokan o iç burkan atmosferin daniskasını verebilen bir parça çıkabilmiş.
Ortalarda giren kimi zontaların enigma denene benzettiği koro tripleri de insanı ürpertmiyor değil hani.

Blessed Curse ise bu albümdeki belki de en farklı şarkı olarak hafızalara kazınmış durumda.
Hem Salvation hem de ROM 5:12 de de gördüğümüz bu vaazların tripleri altına akıcı ve ruhlu rifflerle orta tempo bm işlerine bu şarkı da da devam.
Vaazı veren durmaksızın anlatır, umulmadık yerlerde yani aralarda Arioch girer nefretini kusar, neredeyse 12 dakika boyunca dinleyici kahrolur. Biz alacağımızı alıp hadiseye Oslo'nun izbe sokaklarından kopmuş gelmiş tüm yaşamını sonu "..goroth" ile biten ibnemsi metrosexxxüellere adamış lejyonerler gibi bakmadığımız için peşpeşe hatta koca bir gün boyunca bunları dinlemekte hiiç sakınca görmüyoruz nacizane herkeşe de tavsiye ediyoruz, işin böyle de tarafları var, diyoruz ..

Anathema Maranatha da cok leşş çok enteresan bir şarkı.
Adamı konserde 2 sefer izledik, tabii Marduk daki hali başka bu başka ama böyle de kin dolu olması hele de o memlekette, ilginç cidden.
İlk başında insanın dişlerini kenetleyen ızdırabın ta kendisi bir kısa intro var arkası ise kaosun taa kendisi belki de daha önce tanışmışlar var ise yeni bir tanımı.
Normalde şu uzunluktaki bir şarkı beni kasmakla bırakmaz hamamdaki kocakarıların taklidini yapan ayılar gibi ayıltıp bayıltır ama söz konusu FUNERAL MIST olunca ve de şu şekilde nihayete eren bişey ise işler tamamen ters/düz oluveriyor doğaldır ki.

Dengesi ha deyince alışılamayacak bir albümün sonu da böyle bitebilirdi ancak.
Oldukça ağar tempo ama bi o kadar da fevri bir şarkı Anti-Flesh Nimbus, hatta gene aralara ilahiler filan serpiştirmiş eleman.
Sonunda şarkı bitti diye kapatacak oluyorsunuz ama heyhat, yok bitmemiş deyip son saniyeye kadar işi tüketmeye sindirmeye çalışıyorsanız bu albümü cidden benimsemiş veya etkilenmişsiniz demektir.

Arioch nam ı diğer Mortuus a ne ismi lazım değil sürtük ama becerikli karılar ne de haribo paketleri yeter ben en iyisi gene gelsin ne istiyorsa alsın gitsin ama bir akşam daha seyircisini tepelesin gitsin diyorum.. Siz de albümü tez zamanda gene size uygun bir formatta edinin ve görün dünya kac bucakmış.



haribo4grind/Haribo extreme culture aittir.


Devamını okuyun...>>

19 Şubat 2009 Perşembe

Wallpaper



Çek asılı okurlarımızdan aldığımız tebrik mesajları git gidide artıyor.Geçen günlerde isminin acıklanmasını istemeyen bir okurun yolladıgı bu wallpaperı tüm hariboculara armağan ediyor.


800X600
link

1024X768
link


Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>

17 Şubat 2009 Salı

Decrepitaph-Condemned Cathedral




Rozarback,dünyanın dört bir yanındaki mezarlık çevresinden topladığı grupların yanına bir yenisini daha ekledi.Decrepitaph adındaki bu yeni grubun gelecek vaad ettiği kesin.Dallas asılı dedesi kementçi kovboy tiplerin İlk albümü olan ''Condemned Cathedral''ile ne kadar karanlık ve kazımacı olduklarını bizlere gösterdiler.

Küçüklüklerinde çok Asphyx kovaladıkları zaten genel yapıdan çok belli.Karanlık ve aksaklıktan hiç mi hiç vazgeçmemişler.Bir de bunun üstüne satanik,zombici ve gore sözler ekleyince gayet küflü bir iş ortaya çıkmış.Logolarını kim çizdiyse güzel olmuş.Ancak kapak konusunda güzel olduğunu söliyemem.10 yaş altı bir kapak olmuş.Nerdeyse cartoon networkteki kötü adam tiplemeleri gibi.Hatta ilk baş kapağına bakıp yanılsam da grubun myspace sayfasına şöle bir göz attıktan sonra hemen bu cadaloz albümü edindim.

Hiç tekin olmayan sokaklarda rahatlıkla takılan üçlü ise şu şekilde görev paylaşımı yapmışlar:

Elektrokutioner -Davul
Sinworm -Vokal/Gitar
Daterape -Bas



Kesin çekmişler viskiyi,dayamışlar korku filmlerini,üstünede avuç avuç hariboları yedikten sonra girip bu albümü kaydetmişler.Kayıtı dinlemeye koyulduğumuzda tek bir riff bizi karşılıyor 10.parçaya geldiğimizde ise aynı riff bizlere el salıyor.İncantation usülü mağara ekolu vokaller ve karanlık davulları ile bulunduğumuz çağın en ilkel işine imza atmışlar.

Kırk dokuz dakikalık albümdeki parça sıralaması ise:

1.Possessed By Blasphemy
2.Unholy Crucifixion
3.Condemned Cathedral
4.Worship the Dead
5.Morbid Rituals
6.Dawn of the Zombie
7.The Labyrinth of Bones
8.Desolate Obscurity
9.A Burial in Hell
10.Crawling Out From the Crypt

Possessed By blasphemy,bir toplantıda vaaz veren inançlı bir kadının zırvalıkları ile başlıyor.Tempoyu yüksek tutmuşlar,dur kalkları gayet iyi üstünede her haribocunun tav olduğu bir riffi katlıya katlıya,evire çeviri,bir tersten bir de düzden çalınca böle bir parça meydana gelmiş.
Worship the dead;Zombici olduklarını alenen dile getirmişler.Biz bu işleri Autopsy den,deathin ilk zamanlarından öğrendik dercesinede bir hava yakalamışlar.Ardı ardına sıralanan parçaların uyumu muhteşem tek solukta akıp gidiyor.Albüm bittiği anda güneş açmışcasına bir hava odayı sarıyor.Muhteşem bir başlangıç yapan Decreptiaph bu yolda ilerlemesi temenimiz.



Haribo puanı:İki kova dolusu karışık haribo

Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>

16 Şubat 2009 Pazartesi

ASS to Mouth röportajımız


Polonyalı götçü grup 'Ass to Mouth' röportajımız

-Öncelikle röpötaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekür ederiz.Ass to mouth ta durumlar nasıl? işler nasil gidiyor?

Selamlar, şu an için durum iyi. Yeni parçalar üstünde çalışıyoruz aynı zamanda birkaç şova çıkıyoruz, her grubun düzenli şekilde yaptığı gibi.

-'Kiss ass' nasıl tepkiler aldı?Biz haribo yiyiciler olarak cok beğendik.

Tepkiler süperdi, umduğumuzdan da iyi. Biz ortaya çıkanla ilgili %100 memnun kalmamamıza rağmen, farklı ülkelerden gayet iyi karşılıklar aldık. İlk kaydımızdı, bazı hatalar olmuş olabilir, ama birçok şey de öğrendik.

-Çok güzel bir çift vokal uyumunuz var.brutal,pigfuck bazende impetigo var-i.Oldukça eğlenceli olmalı.Nasıl karar verdiniz buna?

Aslında tamamen farklı tazrları olan iki vokalimizle ilgili bişey. İkisinden de tarzlarını değiştirmelerini istemedik ve şarkılarda çok başarılı oldular. Ortaya çıkan şey çok ilginç ve farklı oldu.

-Ass to mouth x grupna yada z grup na benzetmek zor gerçekten işinizi hakkıyla yapıyorsunuz.Peki ass to mouth kendini nasıl tanımlar?

Yaptıkları işe tutkuyla bağlı ve iyi fikirleri olan bütün gruplardan. Hızlı kazısın, ilkel ve enteresan olsun, yumruk etkisi yapsın yeter. Hepimiz için ayrı birçok grup var, isim vermek zor.

-Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz? Başka projelerinizde var mı?

Ben ve Jerek (vokal/bas) çok yoğun şekilde çalışıyoruz, onun için Ass to Mouth ana grubumuz. Jankes (vokal) death/punk grubu Creeping Corrupt ve başka bi grupla daha çalıyor. Paolo (davul) da Disarm adında bir death grubuyla çalışıyor.

-Günümüzdeki death/grind piyasası hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bunu birkaç cümleyle cevaplayamam. Ama çok sayıda farklı ve iyi olması, birçok xtreme müzik dinleyicilerine çeşitlilik sağlıyor.

-Genelde pronografik ve espirili sözleri sıradan porno-cybergrind grupları kullanır ancak bu temayı old school pure grindcore türünde kullandınız ve bence çokta başarılı oldunuz. Bu konuda ne tür yorumlar geldi?

Porngrind'le saf oldschool pornocybergrind'le karıştırmak istedik ve başarılı da oldu. Ciddi bişeyler anlatmak yerine sırf eğlence ve alkol eşliğinde müzik yapmak istedik. Politika/ciddiyet/sosyal olaylarla ilgilenen tonla güzel grup var bize yer kalmadı ahah.

-İnternetten mp3 download etmek hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Benim bir sorunum yok, sevmiyor olabilirim ama netteki müzik gelecekte de etkili olacak. Birkaç yıl içinde CDler bugünün plakları gibi olucak, koleksiyonu yapılabilir. Grubu desteklemek isteyenler konserlerine gitsin, CD alsın. Ama benim için çok korkunç, dehşete düşücek bişi yok; özellikle underground müzik yapıyorsanız devasa bir insan desteğidir.

-Polonya extreme müzik sahnesi her geçen gün dahada ilerlemekte. bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Kendi ülkenizden beğendiğiniz gruplar hangileri?

Kat, Magnus, Betrayer, Necrophil,Violent Dirge gibi oldschool grupları seviyorum. Eski Vader, Antigama'nın Blindead albümü gayet iyi, ve Exit Wounds benim şu an favorilerim.

-Polonya extreme müziğin Avrupa'daki merkezi sayılıyor, hangi gruplarla turladınız veya konsere cıktınız?

Squash Bowels, Parricide ve Neuropathia ile sahne paylaştık. Dead Infection, Epitome, Yattering, Exit Wounds, Vomigod da beraber konsere çıkıtğımız gruplardan.

-Polonyalı gruplardan hangilerini seviyor veya örnek alıyorsunuz?

Bütün bu saydığım gruplar, dostlarımız; grindcore bokunu çalmaya değer onlar.

- Müziğin iceriğine siyaset karışmalı mı?

Tabii, isteniyorsa neden olmasın. NAPALM DEATH yeterince iyi bir örnek, daha fazla söze gerek yok.

-Özellikle NSBM içerikli grupların Polonya da bu sıklıkta ve yoğunlukta varlık göstermelerini tarihinizi de düşününce nasıl karşılıyorsunuz?

Onlarla ortak bir noktamız yok ve olmayacak da.Problemin farkındayız ve Polonya da NSBM'yi en çok üreten ülkelerden. Graveland -bunların en popüler olanları- bizim buralardan sanırsam ve oldukça boktan. Onların ırkçı-faşist mentalitelerine tüküreyim hepimiz punkız. Bu şeylerden anlamıyoruz. Bazı insanlar 'lirikleri siktir et, müzik klas yeaea, onu dinle' falan diyorlar.Sikerler.Sahnelerine sıçayım. Polonya gibi bir ülkede o tür müziği yapmak için tamamen embesil olmak lazım.

- Yeni nesil metal/core grupları hakkında ne düsünüyorsunuz? Sevdiğiniz nu-metal veya metalcore grubu var mı?

Hehe, evet Killswitch Engage ve Bleeding Through severim eğer bahsettiğiniz buysa ama ben tarzlara takılmam sadece iyi müzik dinlerim.

-Özellikle albümdeki MOTÖRHEAD cover cok başarılı bundan sonraki albümlerde de böyle köklü ve saygıdeğer grupların cover calısmalarına yer verecek misiniz?

Gelecekte harikulade coverlar gelecektir, dert etmeyin.

-Röportaj için zamanınıza teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim umarım birgün bir konserde karşılaşırız. Şerefe!


Çeviri: übergorewitch

Haribo extreme culture aittir.



Devamını okuyun...>>

15 Şubat 2009 Pazar

Horned Almighty - Contaminating the Divine


Danimarka menşeili 5 keş alkolik it heriften kurulu
HORNED ALMIGHTY ile münasebetimiz 2006 çıkışlı The Devil's Music - Songs of Death and Damnation albümü ile olmuştu. Akabinde eski albümleri de edindim, pek tuttuğumu söylemem yalnız The Devil's Music .. hakkatten muhteşem bir albüm ve uzun süre etkisinde kaldığımı burdan itiraf etmem gerekiyor.

2007 de yayınlanan Live Exsanguination ile renklerini konser performansı olarak da belli edince en cok kovaladığımız grupların arasına girmesi kaçınılmaz oldu.

Bu yazıda bahsedeceğimiz 2009 çıkışlı Contaminating the Divine ise en az iblisin müziği kadar gaz, adrenalin dolu 9 parçadan ibaret yaklaşık 40 dakkalık bir kazıma ziyafeti vaad ediyor fanlarına.

Madem bu kadar grubu kolpaların tepesine tepesine pompaladık, heriflerden de bahsedelim:

S.Smerte - Vokal Hellpig - Gitar, Bass gitar
Luger - Bass gitar

Aries - Gitar Harm -
Davul


Obscure Abhorrence Productions
etiketli 2009 çıkışlı bu albümdeki parçalar,

1.Vile Works of Witchcraft

2.Contaminating the Divine

3.Death of the Soul

4.A Satanic Salutation

5.Litany for the Sick

6.The Doctrine Supreme
7.Manifestation of his Glory

8.Day of Purification

9.The Serpent Tempter


Albümdeki genel sound gayet profesyonel, adamlar bariz ve net ağar SODOM ve Impaled Nazarene hastası, altyapıdaki kimi riffler ve bilhassa davullara kulak kabartınca bunu farketmemek icin ya takoz ya da bu işlerin cok dışında olmak lazım.


Aynen Vile Works of Witchcraft parçasında da olduğu gibi. İlk girişi lejyoner yezitlerin "raw" diye nitelediği gibi akabinde HA soundunu zıpkınlama hissediyosunuz ense kökünüzde.
Cok klas ritm gitarlar cok yırtık vokaller hic düşmeyen bir adrenalin ile şarkıyı baştan sona tamamlayabilmiş adamlar.


Literatürde grubun türü BM olarak geçiyor ama asla akla kuzey Avrupa nın diğer dangoz neydüğü belirsiz tipleri gibi bişey gelmemeli altyapılar net thrash/pank malzemelerden ibaret gene buna en şık örnek
Contaminating the Divine adlı şarkı.
Konser ortamında çalındığında akan terin kana karışması işten bile değil. Özellikle solist olacak hergelenin ortaya koyduğu performans alayına gider ..


Kanımca 2 kasa birayı iyi edip kutularını sokağa fırlatıp
A Satanic Salutation gibi bir şarkıya imza atmış adamlar..
Bu da tam performans şarkısı, hele de şöyle kısmen ufak ve kapalı konser ortamında seyirciyi hallaç pamuğu gibi duvardan duvara fırlatabilecek bir iş özellikle tamtamcının tutturduğu partisyon en cok tav olduğum işlerin başında gelir taa ezelden beri.
Kısa ve öz, işi cok abartmamışlar adamlar hayvanlıkdan ödün vermemişler ve işleri yoluna koymuşlar.

Adamların yaşını başını bilemiyorum ama
The Doctrine Supreme cok " oldschool " bir şarkı.
Gayet azdırıcı, gitarlar arada kesilir distorsion lu bass gitarla davul beraber bişeyler çalar zart diye hepsi bi anda yeniden girer vokalist kükrer vs vs o '90 ların atraksiyonlarını itina ile cok da nizami şekilde uygulamışlar.
Böyle parçaların cok beklentisi olmayan fanlara işlememesi pek de ihtimal dahilinde gözükmüyor.

Manifestation Of His Glory tam bir skor şarkısı.
IN geleneğinden gelip Alman thrash in zıpkınlama rifflerini böyle kurgulamanın sonucu kaçınılmaz zaten,
sağlamından partner bulur bunu da fona koyarsın, alkolü veya cihazı kana karıştırır o işlere bakarsın demiş elemanlar resmen, alenen.
Hele şarkının yarısından sonraki kısmısı yılanı deliğinden cıkarır ölüyü de mezarından ..


The Serpent Temper ise albümün atmosfer yüklü, ağar aksak giden ama insanın içini de cok pis karartan kapanış şarkısı, aynı zamanda.
Özellikle bass gitarın üstüne leş vokaller cok iyi oturmuş, aralara serpiştirilmiş gitarlar da cabası olmuş. Albüm kaydını kim yapmış kimlerin emeği geçmişse bu işi hakatten cok ama cook iyi biliyorlar.


Grubu merak edenler icin web sitesi:

http://www.hornedalmighty.com/

Hemen şarkılara göz atalım diyenler için myspace adresi,


http://www.myspace.com/hornedalmighty



/Haribo extreme culture aittir.



Devamını okuyun...>>

14 Şubat 2009 Cumartesi

Fuck Valentine's Day








/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>

12 Şubat 2009 Perşembe

Killer nun(1978)



Ortaçağ avrupasında kadınların pek bir seçeneği yoktu:Ya evinin kadını ya fahişe yada rahibe olmaktaydılar.Ozamanlar da rahibelerin bir çoğu gene şeytanın elçiliğini yapıyordu.Aradan yüzyıllar geçsede hala değişen birşey yok.Şeytan herzaman inanların arasında cirit atmayı çok seviyor.

1978 yapımı italyan yönetmen Giulio Berruti tarafından yönetilen ''Killer nun'' yanlış hatırlamıyorsam gene o yıllara denk gelen bir tarihte yaşanmış bir olayı konu almaktadır.Filmi özel kılan bir diğer yanı ise o zamanın en güzel kadınlarından Anita Ekberg baş rolde yer alması.Bayan Anita 1950 isveç güzeli seçilmiş ve bir zamanların seks sembolu haline gelmiştir. Şuan 77 yaşında ve hala oyunculuk yapmaya devam etmekte ancak o günlerden çok uzatta.


Dini istismar ve yozlaşmaya yönelik olan bu film satanik death metal,porn/grind koşturanlar için gerçekten görsel bir ziyafet.Senaryoya şöyle bir göz attığımızda dinlerin yasakladığı herşeyi bir din elçi tarafından işlendiğini görmekteyiz.Kilisede başlıyan film şeytani bir org üstüne okunan ilahi ile süre geliyor.Bu ilahi herhalde şeytandan bahsediyor.Omen deki ost kadar olmasada bu da fena değil.
Kilise hastanesinde görevli olan rahibe Gertrude zamanla zivanadan çıkar ve hastanedeki yaşlı hastalara eziyet etmeye başlar.Bir akşam yemeği esnasında takme diş kullanan ihtiyar bir bayanın dişlerini bardaktan alıp,bütün hastaların gözü önünde parçalar.İlerliyen saatlerde odasına çekilen gertrude oda arkadaşı olan rahibe mathieu ile duygusal dakikalar geçirir.Gece herkes uyuduktan sonra oda oda gezip hastaların değerli eşyalarını aşırdan gertrude daha sonra yaptıklarından pişmanlık duysa da iş işten geçmiştir.Bulunduğu duruma katlanamıyan kadın kısa bir hava değişikliğine çıkar.Dışarı ki hayatında gayet cüretkar dışa açık takılan gertrude tatilini içerek,çekerek ve sikişerek geçirir.

Kısa dönemlide olsa oldukça spontane bir süre geçiren rahibe tekrar kiliseye döndüğünde piskolojik çöküntü yaşar.Bu süre zarfında morfin bağımlılığı kazanır ve iyice yoldan çıkar.Bu sahnelerde karanlıklar lordunun kahkahalarını açıkça duyabiliyoruz.Bir gün aşırı dozda morfin alan rahibe tribe girer.İlk önce kendini bir beyin ameliyatında görür.Korkudan baygınlık geçirir.Ona yardım etmek için odasına giren hastayıda hunharça katlettikten sonra yatağa uzanıp morgta ki ölü bir erkekle cesedi ile seviştiğini görür.İşlediği cinayete intahar süsü vermek içinde ceseti camdan aşa atar.

Olayın ardından bir kaç gün sonra,hastaneye genç yakışılı bir doktor gelir ve bizim katil hemşire çocuğa tav olur.Ancak eleman olgun,azgın ve piskopat rahibe yerine,temiz kız rolünde takilan rahibe mathieu göz koymaktadır.Rahibe mathieu rolundeki paola morra ise 1978 italyan playboyunun şubat ayı kapak kızıdır.Düşünün artık rahibe rolundeki oyuncuları=).Gertrude fırtınalı bir akşam kabuslar görür ancak gördükleri gerçektir.Hastanenin bahçesinde tekerlekli sandalyeye mahkum bir hastaya bir güzel muamele çeker,sikişir ve ardından yaşlı adamın azına pamuk tıkayarak öldürür.


Artık hastaların bu deli karıya tahamülü kalmamıştır.Ortaçağda olsa kesin cadı diye yakarlardı.Gene bir akşam yemeği esnasında isyan ederler.Rahibe isyanı başlatan yaşlı kadını boş bir odada sıkıştırır.Zavalı kadının yüzüne enjektör ineleri saplıyarak ve neşterle façalar atark eziyet eder.İşkençelere dayanamayan yaşlı kadın baygınlık geçirir.Bunun üstüne piskopat rahibe kadını çöp egitme odasına atar...

Bu şekilde devam eden film en sonunda katil rahibenin kilisenin akıl hastanesi olarak kullanılan zindanlarına kapatılması ile son bulur.

İzlerken gayet zevk alacağınız ''Killer Nun'' şimdiye kadar izlediğim en güzel dinsel istismar filmlerinden kafaya oynamayı fazlası ile hak ediyor.


Haribo puanı:(Marduk/fuck me jesus) Kilisenin bütün bağış paralarını çalıp bu filmdekilere para yetiği kadar haribo alıp dağıtmak lazım.

Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>

I drink your blood (1970)


Binlerce hatta milyonlarca Grindhouse baş yapıtının içinde öle bir tanesi var ki Death metal için yeri bambaşka.1970 yapımı I drink your blood satanizimden tutun zombiciliğe ve hatta manson(Charles manson) ailesine kadar bir çok ahlaksızlığı içinde barındıran muhteşem bir yapıt.

David E.Durston tarafıdan filme alınan ve hala belirli periyodlarda çeşitli korku sinemaları ve festivallerinde yeniden gösterime giren bu görsel kazıma haribocununda film arşivinde yerini almaktadır.Bu sıradan yönetmenin bir türk filmide var hatta ''Susuz yaz''.Filmde aslında ne muhteşem bir çekim tekniği yada harkulade bir oyuculuk var.Ancak senaryo güzel,müzikler atmosferik.Bundan ötürü işi götürüyor.Tabikide her haribocunu aradığı çiğlik ve ilkelik hat safada.


Gelelim filmin senaryosuna.Muteşem bir ayin sahnesi ile başlıyan film.Yabancı bir çift gözün fark edilmesi ile yarıda kesliyor.Aynini gizlice izliyen köylü kız kaçmaya çalışsada bir şeye fayda etmez.Yakalanr ve satanist gençler tarafından tecavüze ugrar.Ertesigün grubumuzun arabası bozulur.Kalıcak yer aramak için bu küçük köye inerler.Geceyi geçirmek adına terk edilmiş binaya yerleşirler.Burada da rahat durmazlar tabi.Kapı,pencere ne varsa kırıp döktükten sonra evdeki düzünelerce fareyi yakalayıp mangalda yerler.


Bu esnada tecavüze maruz kalan genç kız köyün doktoru olan amcasına gider.Bir süre dinlendikten sonra doktor barnner'a olan biteni anlatır.Doktor silahını kaptığı gibi gençlerin kaldığı harabeye doğru yol alır.Tabi işler umduğu gibi gerçekleşmez.İlk önce bir güzel sopasını yer ardından,azına bir tutam LSD tutuşturulur.Günler benzeri taşkınlıklar ile geçerken.Doktorun küçük yardımcısı evlerinin etrafında gezinen kuduz köpeği vurur ve köpeğin kanını bir enjektör ile çeker.Çocuk aynı zamanda bakkalda çalışmaktadır.Satanik gençlere satığı kekelerin içine bu kuduz köpek kanını enjekte eder.Ancak işler düşündüğü gibi gitmez.Onları öldürmek istiyen küçük afacan farkına varmadan onları kana susamış zombilere dönüştürür.Gençler ilk baş durumlarına anlam veremezler ve aralarında dalaşırlar.Olayların farkında vardıklarında ise köyde adeta terrör estirirler.Aralarındaki kaşolot karı köye iner ve köydeki işçilerle sikiş sokuş işlerene bakar.Durumdan habersiz zavalı işçiler sabaha zombiye dönüşürler.Ve köyde kıyasıya bir kovalamaca başlar...


Morticiandan,Reiferta,Killjoy,Anselmo ve Opalın Viking Crown kadar Bütün paşaların taktir edip hakkında parça yazdığı bu film exteremeharibo okuyucularınında mutlaka edinmesi gerektiği kaçınılmazdır.

Haribo puanı:I drink your blood and i eat your haribo=)

Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>

10 Şubat 2009 Salı

Being Killed-Massacre Of The Living


Geride bıraktığımız 2008 yılının en taze ve bir o kadar da gaddar grubu Being Killed,İlk albümleri ''Massacre of the living'' ile Matti paşanın desteklerini boşa çıkarmadıklarını zombi kanları ile ispatladılar.

Geçen sene hemen hemen bu karanlık aylarda çıkan albüm tam manası ile death/grind sarhoşluğu.Bol zombi filmleri,Kaselerce HARİBO,bide Matti paşanın yol vermesi ile gençler bu işi kotarmışlar.Zombiciliğin ilkel yollarına gönül koyan herkes gibi being killed ta bu yolda meyvelerini yavaş yavaş toplayacağı kesin.

Peki kim bu Being Killed birde ona bakalım.
Dave Astor - Vokal, Bass,davul programlama
Tim Tiszczenko - Gitar

Bu ikili ''pathology'' omuzmuza kazıyorlar.Dave astor ise bir zamanlar cattle decapitationda baget sallamış.Ha derseniz burda neden oturmamış davul başına hiç bir fikrim yok.Böle şeyler fazla karıştırılmaz.

Gelelim albüm kapağına;Zombiler karanlık bir gecede,ısız impetigo mahallesinde,ev gezmesinden dönen genç bir kızı darp etmeleri bir yana bacak omuza alıyolar.Anası orda ne olduğunu şaşırmış.Zombi ne yapsa mubahtır.Kimse sesini çıkaramaz.O sağındaki zombi kesin çok ağar tokmakcı kızı sikerken şiiiiiiii şiiiiiii diye buyuru verdi.Büyük Poster olarak yapıştır okadar güzel kapak.Hazır tokmakcı zombi muhhabeti dönmüşken çok sevgili rob rotten imzalı ''porn of dead'' çok klas bir zombi yapıtı olmuş.Hazır sevgililer günüde yaklaşıyor manitası ile şekil yapıcak tüm hariboculara tavsiye ederim.

Her neyse gelelim bu yaşıyanlara ölümmm adındaki albümün içindekilerine

1.Collapsing Society
2.Zombify The Rest
3.To The Void
4.Skull Matter
5.No Return
6.Dementia Fanatical Schitcofrenic
7.Global Shutdown
8.Brushstrokes In Blood
9.Perpetual Demise
10.Eaten Alive
11.Population In The Mortuary
12.Anger Sharks
13.Wounded Mental Static
14.Crutch
15.Manifest The Turmoil
16.Capsule Of Demise
17.Massacre Of The Living
18.Mental Breakdown
19.Killed
20.Departed From Earth

20 adet gaddarlık dolu birbirine bağlı parça,Mortician var-i sıralanmış zombi kanına bulanmış bu müthiş albümde Dementia fanatical schitcofrentic ve capsule of demise haribocuyu mest edicke başlıca parçalardan.Benim favorim ise Eaten alive.Gobal shutdown,wounded mental static oldukça ahlaksız.Sapına kadar brutal bu çok klas death/grind albümünü edinmemiş haribocular için derhal edinmelerini öneriyorum.

Haribo puanı:13 paket diş haribo

Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>

5 Şubat 2009 Perşembe

Autopsy - Horrific Obsession


Karanlık sanatların en yüce hakimi Chris Reifert ve ölüm süvarileri izbe,allahın unutuğu, sisli ortamlarından çıkıp;korku verici bir singel ile dönüş yaptılar.Bu dönüşün uzun soluklu olup olmadığını ileriki günlerde görücek olsakta yeni bir Autopsy kayıtı dinlemek Haribocuya heycan veriyor.

Bilmiyenler ve yeni kazımaya başlıyanlar için kadroyu tekrar dile getirelim

Chris Reifert-Davul,Vokal
Danny Coralles-Gitar
Eric Cutler-Gitar
Frank "Freeway" Migliore - Bass

Dinliyenlerinin kalplerini söküp evinin arka bahçesine gömen ve yaptığı müzikle onların efendiliğini yapan Chris Reifert bu yeni iki parça ile zombi ordularına yeni emirlerini verdi.''Horrific Obsession'' iki muhteşem parçanın sıralamasın ise şu:

1.Horrific Obsession
2.Feast Of The Graveworm

Autopsy tarihini kısaca özetliyen bu 2 parçanın ayrı bir tadı var.
Heleki horrific obsession daki o possessed solosunun tadını mezarda bile unutlucak gibi değil.İnsanı korkuları ile yüzleştiryor.Oda soğuyor.Fısıltılar hiç kesilmiyor.Çok yoğun bir acı bu.Döndüre döndüre 3-4 defa dinleyin ne demek istediğimi anlarsınız.Bu ziyat çeken kurtcukları bir gün fırsat olursa evlatlık edinicem.Dışleri kenetleniyor insanın.Toprağın bile kabul etmediği tipleri bile kemiriyor bunlar eminim.Reifert'ın insanın beynine inen tak tak tak çiğ trampetlerinin üstündeki vokali ve o gitarların karanlığı hiç bir şeye değişilmez.
Umut ediyoruzki yakın bir tarihte Autopsy bizi muhteşem bir albümle ödülediricek.Beklemdeyiz...


Haribo puanı:Yakında Autopsy adında jelibomlarımız raflarda yerini alıcak.

Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>

2 Şubat 2009 Pazartesi

Cannibal Corpse - Evisceration Plague



Skandal kapakların,yasaklanmış albümlerin,sansasyon şarkı sözlerinin,defalarca açılmış mahkemelerin sanıkları durumundan DEATH METAL in lordlar kamarasına seneler evvel, şu satırları okuyan coğu kazımacının bebe olduğu, yerlerde emeklediği taa
TOMB OF THE MUTILATED zamanında terfi etmiş CANNIBAL CORPSE, yepyeni taptaze albümü Evisceration Plague ile karanlık dünyamızı daha beter karartmıştır.

Eskiden CC öyleydi sonradan böyle oldu,o vokalist şu kadardı yenisi bu kadardı falandı filandı tartışmalarını çoktaan bırakmış XTRMHARIBO okuyucuları için hiç lafı dallandırıp budaklandırmadan albüm formatındaki safkan hayvanlığın analizine geçiyoruz. Bilemeyenler icin grubun kadrosunu anımsatalım,
Corpsegrinder - Vokal
Alex Webster - Bass gitar

Rob Barrett - Gitar

Pat O'Brien - Gitar

Paul Mazurkiewicz - Davul


Albüm, KILL de de olduğu gibi Morbid Angel ın sisli,gizemli dünyasında ulu insan Azagthoth ve davul tanrısı Sandoval tarafından özenle yetiştirilmiş HATE ETERNAL dan da yakından takip etiğimiz,sözde değil "özde" hayran olduğumuz ERIK RUTAN komutasında kaydedildi ve Metal Blade Records etiketi ile şubatta raflardaki yerini aldı.

Yani doğaldır ki genel sound, kelimenin tam anlamıyla " kusursuz " ve profesyonel bir malzemeyi işaret ediyor.

Özellikle gitarlar elektrikli testere gibi, genelde alt yapıcı cok hırçın ve gaddar özellikle bikaç şarkıda adamlar yıllara meydan okuduğunu açıkca ortaya koymuş..

Herkes herşeyi de beğenmek zorunda değil, benim de asla ve asla öyle doğrucu davut olmak gibi ya da gazetelerdeki kültür sanat eleştirmenleri misali objektif olmak gibi bir sorumluluğum olmadığındandır ki herşeyiyle albümü kabul ediyorum.

Albümdeki şarkılar ise:

1.Priests of Sodom
2.Scalding Hail

3.To Decompose

4.A Cauldron of Hate

5.Beheading and Burning

6.Evidence in the Furnace
7.Carnivorous Swarm
8.Evisceration Plague
9.Shatter Their Bones

10.Carrion Sculpted Entity

11.Unnatural

12.Skewered from Ear to Eye

13.Skull Fragment

Albümün açılışındaki "Priests of Sodom", artık kendine özgü tarzıyla o ağız doldura doldura okuması ve kazık tuşeleriyle kendini kabul ettirmiş Corpsegrinder in klasını konuşturduğu bir diğer şarkı olarak da anımsanacaktır.
Gayet sert ve seri bir şarkı,pislik death metal riffleri ise ortalıkda cirit atıyor tam 3 bucuk dakka boyunca.


Kısa ve net "Scalding Hail" ise albümde en cok sevdiğim bir diğer şarkı.
Çıtırdan bir Possessed kanı tadı da gelmiyor değil hani ağızlara:p Hem cok eski toprak hem kazık şarkıları yapmak böyle babalara yakışır zaten..

Acımasız "Beheading and Burning" CC nin son dönemlerinin bir eşi benzeri olarak bu albümdeki yerini almış. Gene kazık Pat riffleri var gene tam tadında bırakılmış gitar cift sesleri var, ben seneler evvel Mazurkiewicz den öyle insanı kahredecek, yerden yere vuracak partisyonlar beklememeyi öğrenmiştim gene 5 den şaşma 6 yı aşma işlerini kovalamış bu şarkıda da. Olsun, biz O nu böyle de seviyor ve saygı duyuyoruz.

"Carnivorous Swarm" bangır bangır giren ve kazıyan ve neredeyse tüm şarkıda da bu aşırı dozu devam ettiren CC tayfasına bir kez daha saygılarımızı sunuyoruz.
Tabii bu hazzı almamızda hiç şüphesiz ERIK RUTAN ın da emekleri ve bilgisi var, hani herkeşe nasip olmuyor böyle şekilli albümler, imrenmemek hayran olmamak ne mümkün. Özellikle parçanın sonu cehennem topu gibi yakıp yıkıyor ortalığı.


Albüme adını da veren "Evisceration Plague" açıkçası grubu ta 90 larda henüz tazeyken dinleyip hem kafi miktarda tırsan hem de işi çözmeye çalışan, ceyrek asırı devirip hala bol skor + bol alkol bol cihaz kovalayan her daim kazımanın peşindeki tipleri de yeni yetmeleri de kahredecek bir iş açıkcası.
Özellikle vokal partları cok ruhlu olmuş, ceset öğütenin böyle tehditkar performanslarına cok varım. Vokal altı gitarlar da cok akılda kalıcı bikaç kere dinlediğimiz de ise şarkı kendini beyne resmen kalıcı şekilde kopyalıyor, alakasız yerlerde mırıldanırken kendinizi bulursanız hiç şaşırmayın. CC fanı olmak her daim gurur veriyor bana açıkçası.

"Unnatural" ortalıkda dolanan zibidi teknik detmetalci tiplerin alayını sabah henüz şafaktan önce iştimaya cekip sırayla tokat manyağı edebilecek bir şarkı diyorum. Çok gizemli bir hadise ama bu hadise, çingene bozması nizami dümtektek Hadise'nin göbeğinde de beter cazip geliyor bana nedense, tam bir skor şarkısı.
O dümtektek derken sesini kapatıp bunu açın, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız zira bu satırları kovalarken tvden de öyle bir enstanteneye şahit oldum :)


Albümdeki bonus şarkı olan "Skull Fragment" ise şahane bişeymiş.
Biraz Bloodthirst dönemi şarkıları havası var ama daha ruhlu ve çok daha akıcı bir şarkı bu, vakti zamanı gelince itina ile hatmedilir üstüste dinlenilir ve daha cok tadına varılır.

Grubun web sitesi:
http://www.cannibalcorpse.net/

MySpace adresi ise,

http://www.myspace.com/cannibalcorpse

Haribo puanı: 666 paket karma + taze Haribo

haribo4grind /Haribo extreme culture aittir.


Devamını okuyun...>>
Related Posts with Thumbnails